Mesajı Okuyun
Old 24-11-2015, 16:46   #1
fbozan50

 
Varsayılan Menfi Tespit - Kefalet Sözleşmesinin Geçersizliği

Merhaba herkese kolay gelsin.Bir müvekkil 2013 tarihinde bir tarımsal kredi sözleşmesinin son sayfasını kefil sıfatıyla imzalamıştır.Sözleşmede Kefilin adı soyadı,imzası, T.C. Numarası müteselsil ifadesi ve adresi bulunuyor.Kefilin el yazısıyla yazdığı başka bir ifade yok.Kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihi müvekkilin el yazısıyla yazılmamış.O kısımlar boş bırakılmış.Dosyada hacizler yapılmış,bankalara yazılmış hatta kamulaştırma bedeline el konulmuştur.Ayrıca kefilin eşinin imzası da yer almıyor sözleşmede.

Benim görüşüm;

MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.

Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.




Maddesine göre sözleşmenin geçersizliğini ve borcun olmadığının tespitini ''Menfi Tespit'' davası kapsamında genel mahkemelerden istemektir.

Eş durumunu incelersek;

III. Eşin rızası
Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.

Ek fıkra : 28.3.2013-6455 S.K. / m.77) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.


denilmektedir.Kredinin ne için kullanıldığının, bankanın Kamu bankası olmasından dolayı faiz destekli bir kredi olup olmadığının tespiti gerekiyor eşin rızasının olmadığını ileri sürmek için.Yoksa kanuna sonradan eklenen istisnai durumlardan biriyle karşılaşabilirim..Bu nedenle bankaya iadeli taahhütlü posta yoluyla müvekkilin imzaladığı sözleşmenin onaylı suretini istedim.Dava açmadan önce bankadan gelecek evrakların önemli olacağını düşündüm.Gerçi gelecek evraklardan kredinin faiz destekli olup olmadığını anlayacağımı zannetmiyorum çünkü genel kredi sözleşmesi imzalanmış.

Şimdi sayın meslektaşlar sizce, eşin rızasını hiç söz konusu yapmadan müvekkilin el yazısıyla azami kefalet miktarının ve tarihinin yazılmadığı gerekçesiyle menfi tespit davası açmalı mıyım?