Mesajı Okuyun
Old 30-09-2015, 17:33   #2
mystery_a

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/426

K. 2013/2561

T. 14.2.2013

• KOLLEKTİF ŞİRKETİN İHYASI İSTEMİ ( İhya Davaları Ticaret Sicil Memurluğu İle Tasfiye Memurları Aleyhine Açılarak Görülmesi Gerektiği )

• İHYA DAVALARI ( Yargılaması HMK'nun 316. Md.sinde Sayılan İşlerden Olmaması ve TTK.'nda Bu Konuda Basit Yargılamaya Tabi Olduğuna İlişkin Hüküm Bulunmaması Karşısında Yazılı Yargılama Usulüne Tabi Olmasına Rağmen Basit Yargılama Usulü İle Yargılama Yapılarak Sonuca Varılmasının Doğru Görülmediği )

• HUSUMET ( Kollektif Şirketin İhyası İstemi - İhya Davaları Ticaret Sicil Memurluğu İle Tasfiye Memurları Aleyhine Açılarak Görülmesi Gerektiği )

6100/m.316

ÖZET : Dava, kollektif şirketin ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabülü ile şirketin ihyasına karar verilmiştir. Ancak, ihya davaları Ticaret Sicil Memurluğu ile tasfiye memurları aleyhine açılarak görülmesi gerekir. Bu nedenle Y... İnşaat Kollektif Şirketi Tüzel Kişiliği adına dosya içersinde bulunan ticaret sicili kayıtlarına göre tasfiye memuru olmayan Z. T. aleyhine açılan davanın görülerek sonuçlandırılması yerinde değildir. Ayrıca ihya davalarının yargılaması HMK'nun 316. maddesinde sayılan işlerden olmaması ve TTK.'nda bu konuda basit yargılamaya tabi olduğuna ilişkin hüküm bulunmaması karşısında yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen basit yargılama usulü ile yargılama yapılarak sonuca varılması doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13/08/2012 tarih ve 2012/189-2012/407 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Z. T. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Hesna Coşar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı kollektif şirketin tasfiyesine karar verildiğini, ancak tasfiye aşamasında tüzel kişiliğin Sivas İş Mahkemesi 2008/479 esasında ve Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2010/415 esasında kendisini borç altına sokacak edimleri olması nedeniyle, davalı tüzel kişiliğin tasfiye kararının ortadan kaldırılarak yeniden ihyasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

Davalı Z. T. vekili, müvekkilinin tasfiye memuru olmadığını, bu nedenle davada taraf sıfatının olmadığını, tasfiye işlemi tamamlandıktan 18 yıl sonra işbu davanın açılmasında hukuki fayda bulunmadığını,şirketin borcu olmadığı ve şirket evraklarının saklanma süresinin dolduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Sivas Ticaret Sicil Memurluğu yetkilisi, yasal hasım durumunda olduklarını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dosya üzerinden yapılan incelemede, Y... İnşaat Kol. Şti.'nin tasfiye işlemi sırasında davacı tarafından Y... İnşaat Kollektif Şirketi aleyhine dava açıldığı, dava devam ettiği sırada Y... İnşaat Kollektif Şirketinin tasfiye edilip sicilden terkinin usul ve kanuna uygun olmadığı, gerekçesiyle davanın kabülüne, Y... İnşaat Kollektif Şirketi'nin yeniden ihyasına, karar verilmiştir.

Kararı, davalı Z. T. vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, kollektif şirketin ihyası talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabülü ile şirketin ihyasına karar verilmiştir. Ancak, ihya davaları Ticaret Sicil Memurluğu ile tasfiye memurları aleyhine açılarak görülmesi gerekir. Bu nedenle Y... İnşaat Kollektif Şirketi Tüzel Kişiliği adına dosya içersinde bulunan ticaret sicili kayıtlarına göre tasfiye memuru olmayan Z. T. aleyhine açılan davanın görülerek sonuçlandırılması yerinde değildir. Ayrıca ihya davalarının yargılaması HMK'nun 316. maddesinde sayılan işlerden olmaması ve TTK.'nda bu konuda basit yargılamaya tabi olduğuna ilişkin hüküm bulunmaması karşısında yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen basit yargılama usulü ile yargılama yapılarak sonuca varılması doğru görülmemiş, davalı Z. T. vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre davalı Z. T. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Z. T. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Z. T. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Z. T.'a iadesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.