15-03-2007, 22:17
|
#13
|
|
Nihayet anladım!
Sn.toz,
Nezaketiniz için teşekkür ederim. Genellikle kızdırdığım katılımcılar arasında güldürdüklerimin olmasına da sevindim açıkçası. Ama ben de bu arada sözlükleri taradım; ve İngilizce' de:
casuistry = başkalarını yanlış yönlendirmeye yönelik tasarlanmış dangalakça bir mantık dizini
olduğunu öğrendikten sonra; Almanca' da bunun 'Kasuistik' veya 'Kasuistisch' olarak yer aldığını buldum. Eski bir Almanca XX Türkçe sözlükte de:
kasuistik = vicdani ihtilafların hadiseden hadiseye tetkik ve hallini amaçlayan ahlaki bilgi (tam hukukçu dili bu galiba)
juristische kasuistik = her hadiseyi hususiyeti zaviyesinden kavramaya çalışan hukuki hadisecilik (bu da!)
açıklamalarını buldum.
Sonuçta; günümüz dilindeki karşılığının; nedene yönelik genel bir çerçeve çizmek yerine, olguları tek tek ele alarak yürütülen bir mantık olduğu sonucuna vardım. Biz bunları 'gerekçe tabanlı' (nedensel) ve 'olgu tabanlı' (olgusal) diye ayırıyoruz. Elbette birincisi yoruma açık ve geniş, felsefi bir bakış açısı verirken; ikincisi sadece ele alınan olgularla sınırlı, kısır bir çerçeve çiziyor. Bir anayasa için ikincinin yeğlenmesi mümkün değil. Açıkça söylemek istersek 'gereksiz ayrıntıya boğulmuş' bir anayasa anlamını taşır.
Sonuçta 1982 anayasasının olgusallığı görüşünüze katılıyorum.
Saygılarımla,
|