Mesajı Okuyun
Old 30-06-2015, 08:50   #7
Av.09

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/9403
Karar: 2012/12175
Karar Tarihi: 25.09.2012

TAHLİYE DAVASI - TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - MALİK SIFATIYLA TEMERRÜT İHTARNAMESİ KEŞİDE EDİLDİĞİ VE DAVA AÇILDIĞI - TEMERRÜT İHTARINDAN ÖNCE KİRACIYA İHTAR GÖNDERİLMESİ GEREĞİ - DAVANIN REDDİ

ÖZET: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan .... başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesini kiralayan sıfatıyla A. 'in imzaladığı, davacı Z. 'ın ise malik sıfatıyla temerrüt ihtarnamesi keşide ettiği ve dava açtığı anlaşılmıştır. Kiralayan durumunda olmayan malikin temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilmesi için temerrüt ihtarından önce kiracıya ihtar göndererek mülkiyet hakkına dayanarak kira paralarının kendisine ödenmesini isteyip, ondan sonra temerrüt ihtarı göndermesi gerekir. Zira kiracının sözleşmenin tarafı olmayan kimseye kira parasını ödeme mecburiyeti yoktur. Davacı tarafından davalıya böyle bir ihtar gönderilmediğine göre temerrüt ihtarı hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 260) (6098 S. K. m. 315)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar; davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.

Olayımıza gelince; davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.04.2007 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesini kiralayan sıfatıyla Ahmet'in imzaladığı, davacı Zuhal'ın ise malik sıfatıyla temerrüt ihtarnamesi keşide ettiği ve dava açtığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere kiralayan durumunda olmayan malikin temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilmesi için temerrüt ihtarından önce kiracıya ihtar göndererek mülkiyet hakkına dayanarak kira paralarının kendisine ödenmesini isteyip, ondan sonra temerrüt ihtarı göndermesi gerekir. Zira kiracının sözleşmenin tarafı olmayan kimseye kira parasını ödeme mecburiyeti yoktur. Davacı tarafından davalıya böyle bir ihtar gönderilmediğine göre temerrüt ihtarı hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)