Mesajı Okuyun
Old 29-06-2015, 17:14   #2
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Tasarrufun iptali kararı kesinleşmeden satış yapılabilir. Satışın yapılmaması için kararın İ.İ.K.36. Md. gereği mehil alınarak tehiri icra talepli temyiz edilmesi ve icranın geri bırakılması kararı alınması gerekir. EK olarak Av.Talih UYAR, Prof.Dr.Baki KURU'dan alıntı yaptığı İptal Davasının Sonuçları adlı makalesinde "Kazanılan iptâl davasının konusu taşınmaz ise, -yani; alacaklı tarafından, sahip olduğu taşınmazı (taşınmazları) üçüncü kişilere devretmiş olan borçlulara karşı, bu devir işlemlerinin iptâli için «tasarrufun iptâli davası» açılmış ise- alacaklı; «davalı-üçüncü kişi üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek kalmadan o taşınmazın haczini ve satışını» isteyebilir(Bknz: 15. HD. 14.4.2003 T. 986/1956; 25.5.1998 T. 1847/1925; 11.5.1998 T. 1847/1925) Alacaklı, dava konusu malın haciz ve satışını, yeni bir takip yapmaksızın aynı takip dosyası üzerinden ister. Ayrıca, alacaklının İİK. mad. 143/III’deki bir senelik süreye de uyması zorunlu değildir. Başka bir deyişle «aciz belgesi»ne dayanarak açtığı iptâl davasını kazanan alacaklının, dava konusu malın haciz ve satışını isteyebilmesi için,yeni bir takip yapmasına ve İİK. mad. 143/III’deki bir yıllık süreye uymasına gerek yoktur. Alacaklı İİK. mad. 143/II’de öngörülen bu bir yıllık süre ile bağlı olmaksızın (yeni bir takip yapıp, borçluya yeni bir ödeme emri göndermeden) kazandığı iptâl davası sonucunda aldığı ilâmı icra dairesine vererek, aynı takip dosyası üzerinden dava (tasarruf) konusu malın «haciz» ve «satışını» isteyebilir...70 71. (70 Kuru, B., age. C:2, s:1537 - Kuru, B., age. C:4, s:3572 - Kuru, B., El Kitabı, s:1224 - Muşul, T., age. s:1328. 71 Bknz: 12. HD. 12.5.1976 T. 3878/6023) İptâl davası sonucunda alınan ilâm -davanın konusu taşınmaz olsa bile kesinleşmesi beklenmeden, davacı tarafından asıl takip dosyasına konularak haciz ve satış istenebilir. Çünkü, iptâl davası, aynî dava değil, kişisel bir alacak davası niteliğindedir." demektedir.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/882
K. 2005/4413
T. 4.3.2005
• TASARRUFUN İPTALİ TALEBİ ( Yalnızca Borçlunun Tasarrufuna Konu Ettiği Maldan Alacaklının Alacağını Tahsil Olanağı Sağlamaktan İbaret Olduğundan Konusu Ayni Değil Şahsi Hak Doğurucu Nitelikte Olduğu - Kesinleşme Şartı Aranmadığı )
• KESİNLEŞME ŞARTI ( Tasarrufun İptali Davası Yalnızca Borçlunun Tasarrufuna Konu Ettiği Maldan Alacaklının Alacağını Tahsil Olanağı Sağlamaktan İbaret Olduğundan Konusu Ayni Değil Şahsi Hak Doğurucu Nitelikte Olduğu - Kesinleşme Şartı Aranmadığı )
• ŞAHSİ HAK NİTELİĞİ ( Tasarrufun İptali Davası Yalnızca Borçlunun Tasarrufuna Konu Ettiği Maldan Alacaklının Alacağını Tahsil Olanağı Sağlamaktan İbaret Olduğundan Konusu Ayni Değil Şahsi Hak Doğurucu Nitelikte Olduğu - Kesinleşme Şartı Aranmadığı )
2004/m.277,283
1086/m.443/4
ÖZET : Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptaline ilişkindir. Bu kararın amacı İİK.nun 283. maddesine dayalı olarak yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağı sağlamaktan ibarettir. Bu nedenle konusu ayni değil şahsi hak doğurucu niteliktedir. HUMK.nun 443/4. maddesi kapsamında kalmadığından kesinleşme şartı aranmaz.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre tasarrufun iptaline ilişkindir. Bu kararın amacı İİK.nun 283. maddesine dayalı olarak yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağı sağlamaktan ibarettir. Bu nedenle konusu ayni değil şahsi hak doğurucu niteliktedir. HUMK.nun 443/4. maddesi kapsamında kalmadığından kesinleşme şartı aranmaz. Dairemizin süreklilik kazanan içtihatları bu yöndedir. Mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 04.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.