Mesajı Okuyun
Old 26-06-2015, 09:21   #1
olgu

 
Varsayılan Kooperatif hukuku ile ilgili soru

Müvekkil 1999 yılında kooperatife üye oluyor ve tüm borçlarını ödüyor.
Müvekkil kooperatife üye olmadan önce kooperatif kuruluşunda yer alan şahış kooperatife borçlarını ödemiyor. (Gerekçesi yönetimde yer alıyor, huzur hakkı ödenmediğini, bunun borçlarına mahsup edilmesi gerektiğini düşünüyor.)

Kooperatif bu şahsa ihtarname keşide ederek borcunu (faiz ve anapara belirtmeden bir bütün olarak) bildiriyor ödememesi halinde ihraç edileceğini ihtar ediyor. Ödememenin ardından da ihraç ediyor. ihraç kararına ilişkin genel kurul kararına karşı iptal davası açılması için gerekli olan süre dolmadan boşalan hisseyi müvekkile üyeliği karşılığı tahsis ediyorlar.

Kooperatifte kura çekimi yapılıyor ve daireleden biri müvekkile tahsis ediliyor. Müvekkil de bu konuta yerleşip epey masraf yapıyor.

Bu sırada ihraç edilen şahıs kooperatif genel kurulu kararının iptali davası açıyor ve borç ihtarnamesinde faiz ve anapara ayrı ayrı gösterilmediğinden ihtarname şekil şartından yoksun olması sebebiyle iptal ediyor. Kooperatif genel kurulunun iptali davası Yargıtay'dan geçerek kesinleşiyor ve konut sayısından falza ortak meydana geliyor.

Ardından şahıs müvekkile tahsis edilen konutun kendisine ait olduğunun tespiti ve tescili davası açıyor, mahkeme kooperatife üyeliğinin varlığını ancak borcunun da var olduğunu, kendisinin ihracının usulsüz olduğunu bu sebepten müvekkilime tahsis edilen dairenin aslında bu şahsa ait olduğunun tespitine karar veriyor, üyelik borcunun halan var olması sebebiyle tescil talebini reddediyor. Bu kararda Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşiyor.

Kooperatif bu şahsa tekrar borcu sebebiyle ihtarname gönderiyor (yine asıl alacak ve faiz bir bütün gösterilmiş şekilde) ve verilen sürede ödememesi sebebiyle yine ihracı yönünde genel kurul kararı alıyor. Aynı zamanda borcu için icra takibi başlatıyor.

Şahıs da yine genel kurul kararının iptali için ve icra dosyasındaki miktar için menfi tespit davası açıyor. Mahkeme menfi tespit davasının reddine, kooperatifin ihraç kararının da ihtarnamedeki şekil noksanlığı sebebiyle iptaline karar veriyor. Bu karar henüz kesinleşmedi. Müvekkil hala kendisine tahisis edilen konutta oturuyor. Ancak tapuda tescil işlemi yok. Daire henüz ferdileşmemiş gözüküyor.


Sorularım,

1- Müvekkilin şuan oturduğu konut mahkeme kararıyla eski üyeye ait olduğuna ilişkin kesinleşmiş tespit hükmü var, ancak eski üyenin de kooperatife hala borcu bulunmakta. Müvekkilin buradan Fuzuli işgal veya başka bir sebebe dayanarak tahliyesini talep edebilir mi?

a- İhraca ilişkin genel kurul kararının iptal hükmü kesinleşmeden tahliye talep edebilir mi?

2- Müvekkilin tahliyesi talep edebilir ve mahkemede bu doğrultuda karar verirse, iyiniyetli müvekkil konuta yaptığı faydali ve değerli masrafları bu şahıstan talep edebilir mi?

a- Edebilirse tahliye talebine ilişkin defi olarak ileri sürülebilir mi?

3- Kooperatifin yöneticileri hakkında Suç duyurusunda bulunulabilir mi? bulunusa bile ceza ve soruşturma zaman aşımı sözkonusu mudur? daire sayısından fazla üye 1999 yılında meydana geliyor.

4- Müvekkil eğer bu konuttan tahliye edilirse koopetife karşı dava açıp üyelik bedelini talep etmesi gerekecek ancak kooperatifin neredeyse tüm daireleri ferdileşmiş durumda. Kooperatin eski üyelerine de husumet yönetlmek mümkümüdür? Alacağın tahsili amacıyla...