Mesajı Okuyun
Old 14-03-2007, 23:14   #9
ebrus

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım,gelinen nokta sadece para meselesi değil. Ağzımıza bir parmak bal çalmak için zaten çoktan hak etmiş olduğumuz ücretlerimizin ödenmesi mesleğimize ve onurumuza yapılan bana göre bilinçli ve sistemli saldırıyı örtbas edemez. Yeni CMK yönetmeliğindeki tek problem parayı kimden alacağımız değildir. Yok edilmek istenen bizim mesleki bağımsızlığımızla birlikte müvekkillerimizin savunma hakkı ve özgürlüğüdür de aynı zamanda.Ancak biraz da özeleştiri yapmanın artık zamanıdır. Gerek Barolar Birliğinin gerekse kayıtlı olduğumuz tüm baroların duyarsızlığının yanı sıra özellikle ceza avukatlığı yapan ve oldukça yüksek ücretlere ceza davaları alan bir çok meslektaşımızın (Gözümüz yok Allah daha çok versin )CMK Avukatlığı nedeniyle artık güya iş alamadıklarına ilişkin bitmek bilmeyen sızlanmaları ile yine meslektaşımız olan hakim ve savcıların bu konudaki söylemleri de bu noktaya gelmemizde büyük rol oynamıştır bana göre.Bizi sadece duruşmalardaki bostan korkuluğu konumunda ören zihniyet aldığımız ücretlerinde bize fazla olduğunu söyleye söyleye nihayet istediğini elde etti. Ama herşeyi bir kenara bırakırsak bizim kendi aramızda yaptığımız tartışmalar bile CMK'nun özüne aykırı aslında. Biz tartışmalarımızda bile sadece bizimle ve kimden para aoalacağımızla ilgili fikirlerimiz beyan ediyoruz. Oysa yeni yönetmelikle yapılmak istenen aslında bugüne kadar CMK sayesinde gelinen noktayı çok gerilere götürmektir. Asıl zarar gören sanık ve mağdurların haklarıdır.Sistematik bir şekilde ve bence yavaş yavaş Türkiyedeki hukuk sistemi tüm diğer şeylerle birlikte çağdışı bir duruma getirilmeye çalışılmakta. Nacizane fikrime göre asıl tarışmamız bu noktada olmalıdır. Ve evet eylemimizi sonuna kadar sürdürmeliyiz. Zaten hak etmiş olduğumuz ücretlerimizi ödeyerek bize lütufta bulunmamaktadırlar. Üç kuruş parayı görünce mücadelemizden vazgeçmemeliyiz. Hepimizi de sanık konumuna sokarak yargılayabilirler. Ama unutmayalım ki Galileoyu da bir zamanlar Engizisyon mahkemeleri yargıaladılar ve yaktılar. Ama şu anda tüm dünya ve nesiller onu hatırlıyor. Ve yine unutmayalım ki bizden biri değerli meslektaşımız eski İstanbul Barosu başkanlarından sayın Yücel Sayman vatana ihanet gibi saçma sapan bir iddiayla yıllarca yargılanarak beraat etti bu ülkede. O nedenle yapılacak tüm baskılara gğüs germeli mesleğimiz ve meslektaşlarımız için aynı zamanda bize güvenen müvekkillerimiz için sonuna kadar mücadele etmeliyiz.