Mesajı Okuyun
Old 14-05-2015, 16:29   #2
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av__emrah
Sayın Meslektaşlarım; müvekkil ehliyetsiz olup, işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile kaza yapmış ve ölüme sebebiyet vermiştir. Daha sonra ölen kişinin yakınlarına SGK tarafından gelir bağlanmıştır. SGK da ölenin yakınlarına ödediği miktar için sigorta şirketine rücu davası açmış ve davayı kazanmıştır. Bunun üzerine de sigorta şirketi SGK'ya ödediği bedelin tahsili için "sigorta şirketi ehliyetsizlik durumunda kazayı yapan kendi sigortalısına rücu edebilir" gerekçesiyle müvekkile karşı icra takibi yapmış, müvekkilin itirazı üzerine, sigorta şirketi itirazın iptali davası açmıştır.

Alınan bilirkişi raporunda, bilirkişi; "sigorta poliçesinin özel ve genel şartlarında ehliyetsiz sürücü kullanamaz diye bir şartın bulunmadığı için rücu hakkı ile dava açılamayacağı" yönünde görüş bildirmiştir.

Bu hususa ilişkin olarak yapmış olduğum araştırmada henüz bir yargıtay kararı bulamadım. Bilirkişinin görüşü doğrultusunda yargıtay kararı arıyorum. Yardımcı olacak olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Sayın av__emrah,

Sözünü ettiğiniz sigorta poliçesinin zorunlu trafik poliçesi olduğunu düşünüyorum. Zorunlu trafik poliçesi genel şartlarının aşağıya alıntılanan maddesi uyarınca, sigorta şirketinin işetene rücu hakkı vardır.

Bu nedenle bilirkişinin görüşünün hatalı olduğunu düşünüyorum.

Aksine Yargıtay kararı bulmanız durumunda burada da paylaşmanızı rica ederim.

Av. Yüksel Eren

B.4- Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı

Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.

Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir.

Sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,

b) İşleten, yetkili makamlardan izin almaksızın düzenlenen bir yarış için Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yapılması gereken özel bir sigortanın yapılmamış olduğunu biliyorsa veya gerekli özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda ise,

c) Tazminatı gerektiren olay, aracın Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelmiş ise,

d) Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa,

e) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiab haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,

f) Sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleşmesi halinde, B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,

g) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gaspedilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gaspedilme olayında işletenin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse.