Mesajı Okuyun
Old 13-04-2015, 15:44   #3
komini

 
Varsayılan

Pardon tüm kavramları birbirine karıştırarak izah ettim. Haklısınız Nevra Hanım dediğiniz şekilde, borçlu müteahhittir.
Ancak müvekkilin müteahhitten 500.000 TL civarında bir alacağı olduğu gibi, ayrıca satış vaadi sözleşmesi yaptığı iki de daire vardır.

Müvekkilin alacağı için çeki icra takibine koyduk. Şirkete yöneltilmiş hat safhada haciz var. Bu sebeple müteahhitin alacaklı olduğu bu dairelerin tamamının müteahhit adına tescilini istemek çok maliyetli olabilir. Zaten mağdur olan müvekkile nasıl bir masraf ve harç çıkar, ayrıca bir uzman gözüyle inşaatın ne kadarı tamamlanmış durumda kestiremiyorum. Biz uzaktan bakınca gördüğümüz dairelerin camları dahi takılmış vaziyette. Ama icra müdürlüğünden isteyeceğimiz yetkiyle davayı açıp, mahkemede bilirkişi tarafından yapılacak tespit neticesinde elimiz boş dönüp yaptığımız masrafla kalabiliriz.

Satış vaadi sözleşmesine gelince de, bu sözleşme icraya konu edilmedi. Ferağa icbar için davayı değerlendirdiğimde de aynı risk var. Ancak müteahhitle arsa sahibinin birbirlerine neden hala dava açmadıklarını anlayamadım. Burada da bir kötüniyet hissi oluştu. Zira müteahhit mal sahibine, "sen benim daireleri benim için satıver de alacaklılarımdan kaçırıp paramı çekip alayım" demiş olabilir.

Elimizde bir çek bir de satış vaadi sözleşmesiyle kaldık... Mal sahibine açılmış davalara baktığımda da pek çoğunun tüketici mahkemesinde açılmış tapu iptali ve tescil davaları olduğunu gördüm...