Mesajı Okuyun
Old 27-03-2015, 13:13   #3
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

CMK 156/1:

Alıntı:

b) Kovuşturma evresinde, mahkemenin istemi üzerine,

Baro tarafından görevlendirilir.

Kovuşturmada mahkeme, görevlendirme yapılmasını ister. Görevlendirmeyi baro yapar. Dolayısıyla mahkeme, avukat çağıramaz, davet edemez, görevlendiremez(bazı baroların yönergelerinde "mahkemece re'sen görevlendirme", diyor ama dayanak belirtilmiyor).

Değerli meslektaşım, sizin olayınızda sorun, görevlendirme usulü ile ilgili. Her ne kadar soruşturma aşamasında görevlendirilen avukat, kovuşturma evresinde de öncelikle görevlendirilse de(CMK Yönetmeliği 6/1), bu mecburi değildir. Dolayısıyla işlem şu şekilde yürümelidir:

1- Kovuşturma evresinde sanığa müdafi isteyip istemediği sorulur.
2- İstediği takdirde, barodan görevlendirme yapması istenir.
3- Baro, soruşturma aşamasında görev alan avukata, kovuşturma aşamasında da görevi alıp alamayacağını sorar.
4- Engelinin bulunmadığı takdirde avukat kovuşturma aşaması için de görevlendirilir. Engel bulunması halinde başka bir avukat görevlendirilir.

Siz ise baro tarafından görevlendirme yapılmadan duruşmaya dahil olmuşsunuz. Eğer özel müdafi olarak atanmadıysanız, görevlendirmeyi beklemeniz yerinde olacaktır. Malumunuz görevlendirme talebi duruşma esnasında yapılıyor ve seri şekilde avukata ulaşılıyor. Bu süreçte beklemeniz, sonra duruşmaya dahil olmanız bence daha doğru olacaktır.

Sanık, avukat isteyince doğrudan sizin çağrılmanız da yanlış. Mahkeme barodan görevlendirme istemelidir. Baro size ulaşmalıdır. Aksi takdirde görevlendirilmeden sorumluluk yüklenmiş olursunuz ve CMk dayanağıyla ücret de talep edemezsiniz.

Eğer sanık, özel müdafi olarak avukat atarsa, malumunuz, yukarıdaki anlatılanların zaten hiçbir önemi kalmıyor.