Öncelikle Yargıtay'ın yerleşmiş kararları gereği ihalede alacağa mahsuben malı almak isteyen alacaklıya satış bedelini yatırmak üzere süre verilemeyeceği, satış bedelinin alacağa mahsup edilerek satışın yapılması şeklindedir. Bana göre bu görüş ve yorum yanlış ve uygulamada sizin de bahsettiğiniz sıkıntılara neden oluyor. Yargıtay'ın bu konudaki yaygın kararları nedeniyle uygulamada alacaklı ihaleye girip malı satın aldığında satış bedeli alacağa mahsup edilerek satış yapılıyor.
Bu durumda ihale kesinleşmiş ise de malın teslimi gerekiyor, teslim için sıra cetvelinin kesinleşmesini beklemek mümkün değil, bunun yasal dayanağı yok. Yasa hükümleri gereği ihale ile birlikte malın mülkiyeti alıcıya geçer ve ihalenin kesinleşmesi ile mal alıcıya teslim edilir, malın teslimi için sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmez. Bu nedenle İcra Müdürlüğüne bir sorumluluk yüklenemez. Şayet sıra cetveli kararı lehinize olur ve kesinleşirse muhtıra ile satış bedeli ihale alıcısı/alacaklıdan istenilir, yatırılmaz ise İİK.361.maddesi burada uygulanamaz, ihale alıcısı/alacaklıya karşı dava açılması gerekir diye düşünüyorum.
Alacağa mahsuben satış ile ilgili Yargıtay Kararı örneği :
Yargıtay 12.H.D. 2014/21611 Esas 2014/24847 Karar
"Haciz koyduran alacaklının taşınmazları ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, "satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği" satışa çıkarılan taşınmazların alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istemesi ve taşınmazlar üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başka haciz bulunması halinde ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedellerini karşılayıp karşılamadığı saptanıp ve dolayısıyla alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden alıcı alacaklıya ihale bedellerini yatırması için süre verilmesi yönündeki İcra Müdürlüğü kararı doğru değildir.
Yargıtay 12.H.D.2011/4870 Es.2011/21056 Karar.
"Haciz koyduran alacaklının taşınmazı veya taşınırı ihale ile satın alması ve kendisinden önce gelen başka alacaklı bulunmaması halinde, alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabileceği, “satış bedelini, alacağına mahsup edebileceği”, satışa çıkarılan taşınırın (taşınmazın) alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istenmesi ve taşınır (taşınmaz) üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş başka haciz bulunması halinde ise ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, alacaklının alacağının ihale bedelini karşılayıp karşılamadığı saptanıp ve dolayısıyla alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilmeden ve alıcıdan önce haciz koyduran 3.kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden alıcı alacaklıdan ihale bedelini yatırması istenemez (12.Hukuk Dairesi 27.11.1996 tarih, 1996/12741-15312 sayılı kararı )."
|
|
|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım;
İİK nun 361. maddesi ile ilgili bir sorum olacak,
Borçlunun menkul malının ihalesi yapıldı.1.sıradaki alacaklı alacağına mahsuben satın aldı.Menkul mal bedel ödemeden teslim edildi. Sıra cetvelinde 2. sıradaki alacaklı sıra cetvelinin iptali için genel mahkemede dava açtı. Muvazaaya dayalı bir iptal davası. Menkul mal elden ele mülkiyet değiştiriyor.
Sıra cetveline itiraz davası kabul ile neticelenirse menkul mal ortada yok. Alıcı da para vermeden aldı. Takip dosyasına para yok.
Bu durumda sıra cetveline itiraz davasının davacısı ne yapmalı.
1- İcra md memur işlemini şikayet.(sıra cetveli kesinleşmediği için alacağa mahsuben satış yapsanda satış bedelini depo ettirmen lazımdı diye)
2- Sıra cetveline itiraz davasında davalı hakkında ihtiyati haciz istemek.
3- Sıra cetveli davasının neticesini beklemek .Kazanınca icra müdüründen 1. sırada benim ver paramı demek. Vermezse adalet bakanlığı aleyhine icra memuru hakkında da tazminat davası açmak.
Yada sizden gelecek daha mantıklı bir çözüm yolu..
Teşekkürler.
|
|
 |
|
 |
|