Mesajı Okuyun
Old 13-03-2015, 16:29   #2
mevzu hukuk

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/3954
Karar: 2010/4578
Karar Tarihi: 28.06.2010

ALACAKLISINI ZARARA UĞRATMAK KASTİYLE MEVCUDUNU EKSİLTMEK SUÇU - EKLENTİLERİN MÜŞTEKİ TARAFIN İZNİ DOĞRULTUSUNDA NAKLİNİN YAPILIP YAPILMADIĞI - EKLENTİLERİN KULLANILABİLİRLİK DURUMLARI VE DEĞERLERİ SAPTANMADAN HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Başka adrese nakledildikleri iddia edilen eklentilerin nakledilip edilmediği, edilmiş ise müşteki tarafın izni doğrultusunda naklinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangilerinin olduğu ile halen nakledildiği yerde mevcut olup olmadıkları, kullanılabilirlik durumları ve değerleri saptanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 331)

Dava: Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçundan sanıklar S. U., M. A. U. ve M. E.'in ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak Gereği görüşüldü:

Karar: Sanıklara isnat edilen suç, İİK'nun 331. maddesinde düzenlenmiş olup, İİK'nun 331. maddesinin birinci fıkrasındaki, <Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.> ve dördüncü fıkrasındaki, <Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.> düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; hurdaya çıkarıldığı iddia edilen malların neler olduğu, nerde olduğu ve kullanılabilirlik durumları ve değerlerini içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak sanıkların beraatlerine karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Doğru hükme ulaşabilmek için;

1- Taraflar arasında yapılan taşınmaz rehin sözleşmesi gereği eklentilerin nelerden ibaret olduğu, taşınmazın üzerinde bulunup bulunmadığı, bulunanların nelerden ibaret olduğu ve değeri,

2- Müşteki tarafın bilgisi dahilinde satıldığı iddia edilen eklentilerin hangileri olduğu, satılıp satılmadığı, satıldı ise elde edilen gelirin bankaya yatırılıp yatırılmadığı, bu işlemin müşteki tarafın bilgisi ve izni kapsamında yapılıp yapılmadığı,

3- Başka adrese nakledildikleri iddia edilen eklentilerin nakledilip edilmediği, edilmiş ise müşteki tarafın izni doğrultusunda naklinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangilerinin olduğu ile halen nakledildiği yerde mevcut olup olmadıkları, kullanılabilirlik durumları ve değerleri,

Sonuç: Saptanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı