Mesajı Okuyun
Old 13-03-2007, 17:18   #24
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Internette Web Sitelere Uygulanan Erisim Yasaklari ve Anayasal Haklar

Benzer tartışmalar daha önce de açılmaya çalışılmıştı ama pek ilgi görmemişti.

Bence çok yararlı bir tartışma oldu.

Ortaya çıkardığı sonuçlara bir gözatrsak:

1- İnternete erişimi yasaklamak bir çözüm değildir ve olmamalı, bir çözüm olarak düşünülmemeli.

a) Zaten ortalama internet bilgisi olan insanlar yasağı rahatlıkla delebiliyorlar.
b) Yasak sadece bu işin uzmanları açısından değil, bizler için bir hak kısıtlaması oluşturuyor.
Somut olay açısından bakarsak:
Yasaklama ile Türki'yeden erişim engellendi ama bu Türk halkına bir yarar sağlamadı. Türkiyede yaşayan insanların çok büyük bir çoğunluğu Atatürk'ün kim ve ne olduğunu bilip onu seviyor. Bu insanların o görüntüyü izlemesi o görüntüyü oraya koyanlara karşı bir nefret veya tiksinti uyandırabilir di. Öte yandan Yasaklama kararı dünya basınında yer alınca olaya ilgi arttı. Yani dünyadaki izleme seyısı çoğaldı. Bu da bizi hiç istemediğimiz bir sonuca götürdü. İzlenmeyi ortadan kaldırmak isterken izleme sayısını artırdık.

2- Sayın Admin'in de ifade ettiği gibi peki ne yapılmalı?

Öncelikle Türkiye'de internet erişiminin son yıllarda geliştiğini ve bu konuda gerçek bilgilenme sürecinin az olduğunu, diğer yandan uluslararası sözleşmelerin çevirilerinin düzgün yapılmadığını ve çevirilmeyen çok sözleşme olduğunu, bu konuya ilginin de az olduğunu düşünerek:

a) Öncelikle yabancı dil bilen arkadaşların Türkiye tarafından imzalanmış olsun veya olmasın tüm sözleşmeleri okuyarak internet konusunda bir uluslararası hukuk bilgi bankası yaratması gerekiyor. Böylelikle diğer ülkeler açısından da ne tür haklarımız olduğunu ve nasıl kullanacağımızı netleştirebiliriz. Kuşkusuzki çalışan arkadaşlar vardır. Ama bu olay bize bu konudaki hazırlığımızın ve yapılanmamızın yetersiz olduğunu gösterdi.

b) Bence internete yeni alışan her ülkede bu tür sorunlar yaşanmıştır. Ülkelerin bu tartışmalarını ve getirilen yasal düzenlemeleri incelemek yararlı olacaktır.

Böyle bir çalışmanın çok zor ve külfetli olduğunu biliyorum. Bu çalışma ancak gönüllülük temelinde ya burada bir çalışma grubu oluşturarak veya internette bunun için ayrı bir site/sayfa açarak ya da başka bir yöntemle oluşturulabilir.

Böyle bir çalışmayı ne kadar istesem de benim başlatmam ve sahiplenmem olanaklı değil. Ne yabancı dilim var ne de yeterli internet bilgim. Sanırım bu iş daha çok genç arkadaşlara düşüyor.

3- Ben kişisel olarak hiç bir biçimde internete erişimin yasaklanması veya engellenmesinden yana değilim.

Ceza Yasamızda suçlar tanımlanmıştır. Bu suç internet aracılığı ile de ıslak mürekkeple de işlendiğinde unsurları var ise suçtur. Bu nedenle internet suçları diye yeni bir düzenlemeye gidilmesine gerek yoktur. Böyle bir çalışma bizim yasalarımızdaki eksikleri de önümüze koyup onların tamamlanmasına, yeni suçların/sözleşmelerin/ilişkilerin tanımlanmasına veya unsurların değişmesine yardımcı olabilir. Kuşkusuz ki bilgi birikimi ve tartışmalar sonucu internet hakkında özel düzenlemenin gerektiği gibi bir sonuç çıkabilir. Buna da kimsenin itirazı olamaz. Ancak yasaklamanın bir çözüm olabileceğine inanmıyorum. Bu bana biraz kolaycı ve despot bir yöntem gibi geliyor. Bugün bir gazete yazarının da belirttiği gibi her darbeden sonra 3 kişinin birlikte dolaşması yasaklandı. Peki bu gizli örgütleri, muhalefeti vb. engelledi mi? Hayır. Belki işlerini zorlaştırdığı düşünülebilir ama diğer yandan da normal insanlar üzerinde bir huzursuzluk yaratacağı açıktır. Bu yöntem başarılı olsa bile insanları yalnızlaştırmak gibi bir sonuca varacaktır. Bu da insanın toplumsallığına aykırıdır. Nihayet somut olayda ki karar da böyle bir sonuca ulaşmıştır. Herkes zaten sabıkalı olan Türkiye'nin düşünce özgürlüğü, insan hakları vb yanında erişimi yasaklamasını da tartışır hale gelmiştir.

Türkiye'de erişimin yasaklanması yeni değil aslında. Telif hakları yasamızda bu var. Bu daha çok "bize ilişkin" olduğu ve göreceli açık bir haklılığı (telif haklarının korunması) pek göze batmamıştı. Ama yukarıda belirttiğim sakıncalar bu açıdan da geçerlidir.

SONUÇ OLARAK: Bu olayın ciddi ve disiplinli bir çalışmayı gerektirdiğini düşünüyorum. Burada asıl yük hukukçulara düşmektedir. Bu düzenlemeyi hukuku ve interneti bilmeyen insanların eline bırakırsak çok ağır sonuçlarla karşılaşır, bu işten anlayan arkadaşların yapabileceği düzenlemelere 10 yıl sonra ulaşırız. Yani sobanın sıcak olduğunu öğrenmek için elimizi birden çok kez sobaya vurmak zorunda kalabiliriz.

Neyse bu kadar ciddi bir soruna biraz da espri katalım:

Bana bu kadar çok konuştun da "neden elini taşın altına sokmuyorsun" diyebilirsiniz gerekçelerimi yukarıda açıklamıştım. Ne diyeyim; "Gençler bilse, ihtiyarlar yapabilse." Ben gençlerimizin bildiğini de biliyorum. Onlarda diyor ki; "Kim beni yerimden kaldırsın ki ben de senin belini kırayım."

saygılar