Merhabalar,
Biliyorum yasanın uygulamaya girişinin üzerinden çok zaman geçti ancak, bu konunun tartışılmaya değer olduğunu düşündüm.
6360 sayılı yasa ile pek çok il büyük şehir statüsüne dönüştürüldü. Pek çok belediye- köy tüzel kişiliği ortadan kaldırıldı.Aydın ili de bu şanslı mı-şanssız mı olduğu tartışmalı illerimizden biri. Olayımız şöyle;
6360 sayılı yasa ile Köy tüzel kişiliği yerel seçimlerle birlikte ortadan kalkacak bir köy. Köyün "köy katibi" kadrosu ile 16 yıldır çalıştırdığı (süresiz iş akdi ile çalışan işçi statüsünde mi?) bir çalışanı mevcut. Yasanın yürürlüğe girdiği zamana kadar, ücretleri köy ihtiyar heyetince yıllık bütçede belirlenmekte, İlçe kaymakamlık onayı ile bütçe kesinleşmektedir.
6360 sayılı yasa ile, kapatılacak köy ve belediyelerin mevcut mal varlıkları, çalışanların ücretleri, ücret artışları, borçlanmaları vs. konularında düzenlemeler- sınırlandırmalar yapılmış, Geçici 1. maddenin 2. bendinde devralacak kurumun onayının gerekliliği belirtilmiştir.
Olayımızda, köy katibi A nın çalıştığı köyün tüzel kişiliğinin son bulacağı 6360 sayılı yasa ile belirlidir. Yasanın yürürlüğe girişiyle birlikte, 1 aylık süre içerisinde devredilecek alacaklar-mal varlıkları-borçlarla birlikte, devredilecek personel olarak bildirimi yapılmıştır. Bildirim öncesinde, 2012 yılı Kasım ayında, 2013 yılı maaş ve ücretleri belirlenmiş ve yine her zaman yaptıkları gibi Kaymakamlık Onayına sunulmuştur.
Yerel seçime kadar, ücretlerini almaya devam etmiştir. 2013 yılı kasım ayında, 2014 yılı 3 aylık (kapatılışa kadar) süre için bütçe yapılmış, ücretler belirlenmiş ve yine kaymakamlık onayı alınmış, ücretler ödenmiştir.
Yerel seçimle birlikte en yakın Belediyeye personel olarak devri yapılmıştır.
Belediye, 2014-2013 yılı ücret artışları 6360 sayılı yasa Geçici 1/2 madde gereğince kendi onayına sunulmadığı gerekçesiyle, ücreti 2012 yılı Eylül öncesinde verilen ücreti esas aldığını bildirerek asgari ücretle işçiyi çalıştırmaya başlamıştır. 2012 yılında Köy Tüzel kişiliği işçiye aylık 1.000,00 TL net ücret ödemekte, SGK na prime esas kazancını ise 1.500,00 TL olarak bildirmektedir.
2013 yılı ilk 6 ay 1.150,00 TL net ücret ödemekte, SGK ya 2.000,00 TL ücret bildirmektedir. İkinci altı ay, 1.400,00 TL net ücret ödemekte, SGK ya 2.500,00 TL prime esas kazanç bildirimi yapmıştır. 2014 yılı son üç ay, aylık net 1.500,00 TL ücret ödemekte, SGK na ise prime esas kazanç aylık net 3.000,00 TL bildirim yapmıştır.
Olay kabaca böyle. Buna göre hukuki sorunlar;
1- 6360 sayılı yasa, geçici 1. maddenin 2. fıkrasında, iş ve toplu sözleşmeler için devralan kurum onayı gerekliliği düzenlemesi yapılmıştır. Köy bütçesi, İhtiyar heyeti tarafından yapılmakta ve vesayet makamı olan Kaymakamlığın (Valiliğin) onayı ile kesinleşmektedir. Bu durumda, Köy İhtiyar heyetince düzenlenen bütçe taslakları,burada belirlenen ücretler Kaymakamlık tarafından mı devralacak Belediye'nin onayına sunulmalıydı, yoksa doğrudan Köy Tüzel kişiliği tarafından mı?
Kurumun, devralacak kurumdan onay almadan iş sözleşmesi yapması, mevcut süresiz iş akdi ile çalışan işçinin ücretinin artırılması olgusunu da kapsar mı? Mevcut işçi yönünden, yeni bir iş sözleşmesi yapılmamakta, işçinin olağan koşullar içerisinde ücreti artırılmaktadır.
2- İşçi açısından kazanılmış hak oluşur mu? Köy Tüzel kişiliği, ücret artışını yapmış ve Kaymakamlık onayıyla kesinleşen bütçesinden işçiye yeni belirlenen ücret üzerinden ödemesini gerçekleştirmiştir. İşçinin bizzat yapmak zorunda olmadığı ve hatta, denetleyebilme yetkisinin dahi bulunmadığı devralan kurumunun onayının olup-olmadığı olgusundan doğrudan etkilenmesi, sonuçlarından sorumlu tutulması olanaklı mıdır?
3- Köy Tüzel kişiliği net ödenen ücret ile SGK na prime esas kazancı farklı farklı bildirmiş olmakla, işçinin kuruma bildirilen prime esas kazanç üzerinden talepte bulunma hakkı olabilir mi? (Ben olamayacağını düşünüyorum. İşçi aldığı ücreti bilmekte ve kabül etmektedir, prime esas kazancın daha yüksek bildirilmesi, ücret yönünden talep hakkı doğurmaz diye düşünmekteyim.)
Yanıt verecek tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.