Mesajı Okuyun
Old 10-02-2015, 14:11   #3
Av.Abdulkadir AYGÜL

 
Varsayılan

Öncelikle ilginiz için teşekkürler.

Bahsettiğim iki zemin daire tapuda veya herhangi bir başka resmi evrak üzerinde hiçbir isim altında görünmüyorlar. Öncelikle belirteyim ki bina müteahhit işi değil. Yani yap-satlık bir maksatla yapılmamış. Zamanında (1993 yılında) malik bir kat ev yapmak için çift dairelik bir arsa alıyor. Buraya sadece tek bir kat yapmaya başlıyor ve bir buçuk metrelik subasmanı, yani temeli, 70 cm. yüksek çıkıyor. Neticede ortaya 2,20 m yükseklikte bir zemin kat çıkıyor. Malik yaptığı bu birinci katın iskan ruhsatını 1994 yılında alıyor. Yani ilk sorunlu zemin katımız varken malik birinci katın iskan ruhsatını alıyor. Daha sonraları malik para bulunca arsanın tamamını kullanıp binayı tamamlamaya karar veriyor. 1998 yılında oturduğu katın üstüne iki kat ve tabii ki arsanın diğer tarafına da üç kat çıkıyor. Ancak başlangıçta arsanın bir tarafına temeli fazla çıktığı için doğal olarak diğer tarafına da temeli fazla çıkıyor ve sorunlu zemin katımızın ikizini 98 yılında meydana getiriyor. Bu şekilde resmiyette üç kat altı daire görünmesine rağmen fiiliyatta (zemin dahil) dört kat sekiz daire ortaya çıkıyor. Malik sonraları tapuda görünen altı daireden beşini çeşitli aralıklarla satıyor. Şu an sadece 94 yılında iskan ruhsatı aldığı birinci katın mülkiyeti malikte. Ayrıca malik zemin katları da kiraya vererek kullanmaya devam ediyor.

Ayrıca belirteyim ki binada yapılan ilk daire için iskan ruhsatı var. Yani 1994'teki iskan ruhsatından sonra diğer daireler için iskan ruhsatı alınmamış. Binanın inşaat ruhsatı ise var.