Değerli meslektaşlarım..
Bir süredir araştırdığım bir hususta sizlerin değerli görüşlerine ihtiyaç duydum. Şöyle ki,

(A), ipotekli üç taşınmaz için bir dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatır.
Biz ise bu ipotekli gayrimenkullerin malikine kambiyo yoluyla icra takibi yaparak ipotekli gayrimenkullere haciz koyduk. Yani ipotek takibinden sonraki sıra bizim. Ancak,

İş satış aşamasına gelmiş ve üç taşınmazdan ikisi talimat icrasınca satılmış olmasına rağmen son taşınmazın ihalesine girecek olan biz, bizden önceki ipotek takibinin dosya borcunu bilemiyoruz. Yani ne ilk iki taşınmazın satışından önce ve ne de ilk iki taşınmazın satışı sonrası elde edilen gelirler sonrasında ipotekli takip dosyasının dosya borcunu bilemiyor olduğumuzdan ihalede ne kadar yükseltirsek kalan alacak bizim dosyaya kalabilir, ya da ne kadara kadar çıkarsak bizim dosyamızı aşmaz.. gibi tereddütlerle ihalede serbestçe pey süremedik.

Bu sizce ihalenin feshi sebebi sayılabilir mi?

Yani ilk dosyanın (ki satışı yapan talimat icra dairesinin dosya borcunun satış tarihi itibarıyla ne kadar olduğuna dair esas icra dairesine sorduğu ve tekit ettiği yazılar cevapsız kalmıştır) satış aşamasında, kendisinden sonra gelen hacizli dosyaların ihaleye girip pey sürebileceği düşünülerek dosya borcu miktarını tam olarak göndermesi gerekmez mi? Burada hakları ihlal edilen olan taraf olarak bizim ihalenin feshini talebimiz hukuka uygun sayılabilir mi?

Saygılarımla..