Mesajı Okuyun
Old 27-01-2015, 09:06   #5
SELÇUK GAZİ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1981/9-618
Karar: 1983/981
Karar Tarihi: 19.10.1983


ALACAK DAVASI - DAVACININ İŞ AKTİNİN BİLDİRİMSİZ VE TAZMİNATSIZ OLARAK FESHİNDE DAVALI İŞVERENİN HAKLI OLMASI - DAVACININ İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI İLE SON YILA AİT ÜCRETLİ İZİN PARASINA HAK KAZANAMAYACAK OLMASI

ÖZET: Davacının iş aktinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshinde davalı işverenin haklı olduğunu kabul etmek gerekir. Böyle olunca davacı ihbar ve kıdem tazminatı ile son yıla ait ücretli izin parasına hak kazanamayacağı cihetle, bu isteklerin reddi gerekir.

(1475 S. K. m. 17)

Dava: Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Edirne İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 9.12.1980 gün ve 73-45 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26.2.1981 gün ve 250-2850 sayılı ilamı:

(.. Davalı Bankanın dış harcamalarla ilgili işlemlerdeki hata nedeniyle müdür muavini davacı Hayriye Ökten ile diğer müdür muavini Cengiz Acar arasında anlaşmazlık çıktığı, bu anlaşmazlığın zamanla sürtüşme haline dönüştüğü, bunun sonucu olarak davacının polis memuru olan kocasının Bankaya gelerek Cengiz Acar'ı personelin önünde dövüp küfür ettiği, olayın bu şekilde meydana gelmesinde davacının rolü ve etkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının iş aktinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshinde davalı işverenin haklı olduğunu kabul etmek gerekir. Böyle olunca davacı ihbar ve kıdem tazminatı ile son yıla ait ücretli izin parasına hak kazanamayacağı cihetle, bu isteklerin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.10.1983 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı