|
T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 17859
Karar: 2014 / 2925
Karar Tarihi: 20.02.2014
ÖZET: Dosya kapsamından kısıtlının yerleşim yerinin kıstılılık kararı veren mahkemenin bulunduğu yer olduğu gözetilerek, kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine ilişkin izin verildiğine dair bir kararın olmadığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, mahkemece davaya Ordu Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.(4721 S. K. m. 411, 412) (5490 S. K. m. 7) (Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği m. 13)
Dava: Dava dilekçesinde, vasiliğin iptali ile B. H.'ın vasi olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece vesayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/584 esas sayılı dosyasına sundukları dilekçelerinde, kısıtlı Ş. H.'ın eşi ve kızı olduklarını ve onunla birlikte yaşadıklarını ancak 03/02/2011 tarihinde davalı E. H.'ın babası Ş.'ı alarak Ordu'ya götürdüğünü ve orada baktığını ileri sürerek kendisini vasi tayin ettirdiğini, 15/06/2011 tarihi itibarı ile Ş. H.'ın kendilerinin yanında olduğunu ve halen kendilerinin baktığını, Ş. H.'ın yaşlı ve hasta olduğunu, kendi işini göremediğini, bakımının kendileri tarafından yapıldığını, vasinin kötüniyetli olduğunu, vasilik görevini yerine getiremediğini belirterek, E. H.'ın vasilik kararının iptali ile B. H.'ın vasi olarak atanmasını talep ve dava etmişler; mahkemece, 30.04.2013 tarihli ek karar ile kısıtlının Bandırma'da ikamet etmesinden bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosya Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi de talebin vesayet kararını veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle vesayet konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Bu yetki kesindir ve mahkemece doğrudan gözetilir. Aynı Yasanın 412. maddesi uyarınca ise; vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi, yerleşim yerini değiştiremez. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 131. maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
Somut olayda; dosya kapsamından Ş. H.'ın Ordu Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlandığı, kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine ilişkin izin verildiğine dair bir kararın olmadığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, mahkemece davaya Ordu Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere yetkisizlik yerine, vesayet konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)
|