Borçlu aleyhine başlatmış olduğum icra takibinde, borçlu kendi imzaladığı çekin iradesi dışında elinden çıktığından bahisle savcılığa yaptığı şikayet neticesinde mahkemece çek e el koyma kararı verildi. Uzun bir soruşturma aşaması (18 ay) sonucunda savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararı neticesinde çeki teslim alarak borçlu aleyhine takip yaptık tabi bu süre içerisinde borçlu üzerindeki bütün mal varlığını tasfiye etti( Şirket hisseleri vd.) daha sonra yaptığım araştırmada çek savcılık da iken borçlu eşinden anlaşmalı olarak boşanma gerçekleştirmiş.Boşanma dosyası tarafımdan incelendiğinde protokolde evlilik birliği içerisinde alınan ama eşi(kadın) üzerine buluna ... adresindeki villa eşi(kadın) üzerinde kalacak evin kredi borcu taraflarca ödenecek ve söz konusu ev (Villa) müşterek çocuk 18 yaşına geldiğinde çocuk üzerine devredilecek diye bir madde yazılmış.Şuanda villa kadın üzerine kayıtlı ama edindiğim bilgiye göre borçlu adam icra takibi yaptığım zamana kadar eski eşi hesabına bankadan düzenli bir şekilde ev kredisi ödemesi diye havaleler yapmış. Boşanma ilk aşamada muvazaalı gibi görünsede adamın tekrardan yeni bir evlilik yaptığını tespit ettim. Bütün kayıtlar villanın evlilik birliği içerisinde alındığını ve ödemelerinin müşterek yapıldığını ispat etmekte ben bu durumda MK 210 ve devamına göre mal varlığının tasfiyesi yoluyla alacağı tahsil etmek için dava açmayı düşünüyorum bu konuda görüş ve elinde yargı kararı olan meslektaşların paylaşması dileklerimle iyi çalışmalar dilerim.