Mesajı Okuyun
Old 17-12-2014, 12:59   #4
Av. D. Koca

 
Varsayılan

Neden iptal davası açtınız?

TMK 227
2. Değer artış payı

Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.

Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.


*
Katkı payı davaları ile Değer Artış payı alacağı karşılaştırması

"...MK.m.227 ile, eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine ve iyileştirilmesine katkıda bulunmuşsa, katkıda bulunulan malın tasfiye sırasındaki değeri üzerinden bu malda sağlanan değer artışının talep edileceği açık şekilde hükme bağlanmıştır.

Yani mal ayrılığı rejiminde "katkı payı alacağı" olarak adlandırılan kurum, edinilmiş mallara katılma rejiminde “değer artış payı” adı altında düzenlenmiş ve eşlerden birinin diğerinin malvarlığına yaptığı katkının mal rejimi tasfiyesinde geri döndürülmesi amaçlanmıştır.

Böylece edinilmiş mal rejimi tasfiye edilirken, o zamana kadar var olan veya sonradan kazanılmış olan "kişisel mallara" diğer eş tarafından yapılan katkıların geri verilmesi açık bir yasal düzenlemeye kavuşturulmuştur.

Yargıtay, mal rejimi tasfiye edilirken kişisel mallardaki katkıların MK.m.227‘ye uygun olarak talep edilebileceğine hükmetmektedir.


Hesaplanacak olan “değer artış payı alacağı” katkı yapılan malın tasfiye sırasında ortaya çıkan değer artışı için katkı yapan eşin yaptığı katkı oranında alacak hakkına ilişkindir.

Maddeye göre; böyle bir mal halen davalının uhdesinde bulunuyorsa, alacak miktarı o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır. Eğer böyle bir mal daha önce elden çıkarılmışsa, hakkaniyete uygun bir tazminat belirlenir.


...Ancak, YARGITAY’ın konu ile ilgili son kararlarına göre, katkı payı davalarında ikili bir ayırım yapılarak, 1 Ocak 2002 öncesi (mal ayrılığı) döneminde edinilen malvarlıklarına ilişkin katkı payı taleplerinde, sabit katkı oranının taşınmazın DAVA TARİHİNDEKİ DEĞERİNE oranlanacağı, buna karşılık 1 Ocak 2002 sonrası (edinilmiş mallara katılma rejimi) döneminde edinilen malvarlıklarına yönelik değer artış payı taleplerinin ise, TMK.m.227 kapsamında, TASFİYE ANINDAKİ DEĞERİNE oranlanacağı kabul edilmektedir. (Bkz. GENÇCAN Ömer Uğur, Mal Rejimleri Hukuku, Ankara 2007, Yetkin yayınları, s. 473 vd. ve orada anılan Yargıtay Kararları).

Bu durumda birinci halde dava tarihinden itibaren (talep varsa) alacak faizine hükmedilmesi gerekirken, ikinci halde tasfiye tarihinden (yani karar tarihinden) itibaren faize hükmedilir.(MK.m.239/son gereği).


..."
Doç. Dr. Şükran Şıpka
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=5998