Mesajı Okuyun
Old 11-12-2014, 12:36   #1
Mtaslak

 
Varsayılan ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında bedel iadesi - istirdat - maddi tazminat

Sayın Meslektaşlarım, içinden çıkamadığım bir durum var. Fikir teatisi ihtiyacındayım. Durum şu;
A ve B, B'nin A'ya bir fabrika kurması konusunda anlaşıyorlar. B fabrikayı teslim ediyor ancak fabrika bir türlü üretim yapamıyor. Tespitler vs. Bu arada B, fabrikayı tam olarak teslim ettiği iddiasında. A, fabrikayı çalıştıramadığı için bakiye bedeli ödemekten imtina ediyor ve fabrikanın eksik imal edildiğini ileri sürerek bir menfi tespit davası açıyor. icra takibi neticesi bedel ödenmek durumunda kalıyor. Bu arada A fabrikadaki ayıpları gidermek için bir takım makine değişiklikleri yapıyor ve bu makine bedellerinin ödenmesi ve tazminat talebi ile B'ye, menfi tespit davası ile birleştirme talebi ile bir dava açıyor, davalar birleşiyor. Yargılama aşamasında davalıya fabrikadaki eksiklikleri gidermesi için kesin süre veriliyor. Davalı, fabrikada bir çalışma ve tamir sürecinden sonra eksiklikleri giderdiğini söylüyor. Bunun üzerine yeniden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda da fabrikanın devamlı çalışma özelliği taşımadığını ve gizli ayıplı olduğu, X-TL yapılması gereken işler bedeli olduğu şeklinde bir rapor verilmiştir.

Şimdi...

Bu aşamada A vekili olarak hareket eden ben bir dilekçe vererek davayı ıslah etmeyi düşünüyorum. Çünkü amacımız, fabrikayı olduğu gibi geri vererek ödediğimiz bedelin tamamen iadesini talep etmek. Yani ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında bedel iadesi. Ancak açılan davalar nitelik itibariyle bakıldığında istirdat ve maddi tazminat niteliğinde. Bu durumda davanın tamamen ıslah edilmesi söz konusu olur değil mi?

Dava açılma aşamasında, alıcı niteliğindeki A'nın, seçimlik hakkını ifanın gerçekleştirilmesinden yana yani tamirden yana kullanması söz konusu olmuş. Ancak Doç.Dr.Yeşim M.Atamer'in bir sempozyumda sunduğu makalesinde şöyle bir şeye rastladım. Diyor ki; ancak sonuca ulaşmaları yani ayıpsız ifanın gerçekleşmesi ihtimalinde alıcının talep hakkı sona erer. Aksi takdirde, yani satıcının malı tamir edememesi veya verilen yeni malın da ayıplı çıkması ihtimalinde alıcının diğer seçimlik haklarına başvurmasında herhangi bir engel yoktur.

Bu durumda her ne kadar A, dava açarken seçimlik hakkını tamirden yana kullanmış ise de dava safahatında B, tamir edememiş ve fabrikayı ayıpsız teslim edememiş. Bu durumda A, seçimlik hakkını semen iadesinden yana kullanamaz mı? Kullanabilirse bunu davanın tamamen ıslahı şeklinde mi yapmalıyım? Davanın tamamen ıslahı söz konusu olur ise zamanaşımı sıkıntısı yaşar mıyım? Bana ne önerirsiniz?