Mesajı Okuyun
Old 09-12-2014, 13:54   #27
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

(Avukat Talih UYAR, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, C.9, sf.14154'ten alıntılanmıştır):

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 22.11.1995 T., E: 1995/12-814, K: 1995/1010: "Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyşehir İcra Tetkik Mahkemesince davanın reddine dair verilen 5.7.1994 gün ve 1991/23 E. 1994/17 sayılı kararın incelenmesi davacı borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 26.9.1994 gün ve 1994/10834 -11108 sayılı ilamı:

( ...Mercii'ce yaptırılan bilirkişi incelemesinde senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğu saptanmış ise de borçlu, imza dışında zamanaşımı itirazında da bulunmuştur. Takip konusu senet vadeleri 5.4.1986 ve 13.6.1986 olup 17.6.1991 tarihinde takibe girişildiği cihetle TTK'nun 661/1 maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı fazlası ile dolmuştur. Mercii'ce bu yön gözetilerek takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde borçlu isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ilk takibin zamanaşımı süresi içerisinde yapıldığı ve yeni takip yapılmak üzere eldeki takip talebinden vazgeçilmesinin de, hakkın özünden vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceğine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.

SONUÇ : Davacı-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ) oyçokluğu ile karar verildi.

11. HD. Üyeleri I.Ulaş ile H.Deniz'in karşı oy yazıları:
Takip konusu bononun vade tarihi 5.4.1986 gününü taşımakta, son icra takibi ise 17.6.1991 tarihinde yapılmış olup, bu bakımdan TTK'nun 661/1.maddesi hükmü gereğince keşideciye karşı açılacak takip ve davalar bakımından yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır.

Merciice, "daha önce 8.11.1988 tarihinde aynı bono nedeniyle davacı hakkında takip yapıldığı ve TTK'nun 662 nci maddesine dayanılarak zamanaşımının kesilmiş olduğu" gerekçesiyle zamanaşımına yönelik Özel Daire bozma kararına direnilmiş ise de, önceki takipten davalı alacaklının 17.6.1991 tarihinde (başka bir takipte bulunmak üzere takipten feragat ediyorum.) şeklindeki beyanı ile vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Dava veya takipten vazgeçme, o dava veya icra takibinin hiç yapılmadığı sonucunu doğurur ve bu nedenle de zamanaşımını kesme etkisini kaybeder (Bkz. Prof. Dr. B. Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü C.II. Ank. 1980 s.1158)

Bu gerekçelerle direnme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, direnme kararını onayan çoğunluk görüşüne katılamıyoruz."

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15992