Mesajı Okuyun
Old 17-11-2014, 13:19   #5
Av. D. Koca

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.koray
son on yılın kira paraları ödenmediğinden bahisle 13 örnek icra emri evin tahliyesi ve kira paralarının talep edilebilmesi için yeterli olurmu?

veya bu konuda başka nasıl bir yol izleyebilirim?saygılarımla iyi çalışmalar dilerim.

Sayın meslektaşım, arada kira sözleşmesi yok, o nedenle kira alacağına dayalı tahliye davası açamazsınız...

Açabilseydiniz bile B.K. m. 147'ye göre "Kira alacaklarında zamanaşımı beş yıllık zamanaşımı uygulanır...

Olgu Bey'in işaret ettiği gibi ,bir ihtar çekmeniz gerekli...

Müvekkilinizin kuzeni evde oturduğunu inkar eder, sadece müvekkilinizin izniyle bir kaç eşyasını dava konusu taşınmazda bulundurduğunu iddia ederse, apartman aidatlarıyla o evde oturduğunu ispat edebilirsiniz...

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1997/1-786

K. 1997/988

T. 26.11.1997

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davacının Rızasıyla Anılan Yerde Oturan Davalının Rızanın Geri Alınmasına Rağmen Taşınmazdan Ayrılmaması )

• ECRİMİSİL ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi )

• KİRA İLİŞKİSİ ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi )

818/m.248

6570/m.1

ÖZET : Tapuda malik görünen kimse ile davalı arasında bir kira sözleşmesi bulunduğunu gösteren bir belirti mevcut olmadığından, davalının anılan yerde davacının rızasıyla oturduğu ve bu rızanın da geri alındığı anlaşıldığından, ihtarın tebliğinden itibaren ecrimisile ve el atmanın önlenmesine karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki "El atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 22.12.1995 gün ve 1995/41 E.,1995/1873 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1996 gün ve 1996/4978 E.,1996/5301 K. sayılı ilamı ile, ( ... Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı, kiracılık savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının savunması yerinde görülerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı kayıt maliki olup, davalı ile aralarında akdi bir ilişkinin olmadığı da açıktır. Toplanan delillere göre, davalının taşınmazda davacının muvafakatine dayanarak ottırduğunun ve muvafakatın 2.12.1994 tarihli ihtarname ile geri alındığının kabulü zorunludur. Öte yandan ihtarnamenin içeriğinde de yanlar arasında bir kira ilişkisinin varlığını gösteren bir ibareye veya kabule rastlanılmamıştır.
Hal böyle olunca, el atmanın önlenmesine ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma karannda açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.