Mesajı Okuyun
Old 22-10-2014, 10:12   #6
Avukat Neslihan

 
Varsayılan

"
YARGITAY
20.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/3584 Karar: 2001/4326 Karar Tarihi: 24.05.2001

Dava: Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Orman Bakanlığı ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı Orman Bakanlığı, Demirler Köyünde 1960 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Koru mevkiindeki 292 parsel sayılı taşınmazın 1886250 m2 yüzölçümünde olduğunu, Demirler Köyü Tüzelkişiliği kullanımında olduğu belirtilerek mera olarak sınırlandırıldığı, yörede 1998 yılında ilk kez yapılan ve 25.11.1999-25.05.2000 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında, öncesi orman olan taşınmazın kadastro komisyonu tarafından orman sayılmayarak, 20, 21, 22, 71, 52, 53, 73, 62, 61 ve 61/a numaralı orman sınır noktaları arasında kalan 430.625 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman alanı dışında bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın bu bölümünün orman alanı içine alınmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, Demirler Köyü Pınarlıdere mevkiindeki 20, 21, 22, 71, 52, 53, 73, 62, 61, 61/a orman sınır noktaları arasında kalan 430.625 m2 taşınmaz bölümüne ilişkin 41 numaralı orman kadastro komisyonu kararının iptali ile bu bölümün orman olarak sınırlandırılmasına, tescil talebinin, dava konusu yer ile ilgili kadastro tespiti yapıldığından reddine, 51.250.000.- TL. yargılama giderinin ve 33.750.000.- TL. vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Bakanlığı ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.

Kural olarak; taşınmaz mal davalarında davacı sıfatı o taşınmazın malikine, davalı sıfatı ise o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Bu nedenle davanın, taşınmaz malikine ya da tapu sicilinde malik olarak gözüken kişi ya da kişilere yöneltilerek açılması gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmaz 1960 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosunda, 5602 sayılı yasanın 14. maddesi hükmüne göre Demirciler Köyünün kullanımında olduğu belirtilerek mera olarak sınırlandırılmış ve özel siciline kaydedilmiştir. Bu taşınmazın yörede ilk defa yapılan orman kadastrosunda, orman sınırları dışında bırakılmasına itiraz davasında, davalı sıfatı meraların kuru mülkiyetine sahip olan Maliye Hazinesi ve kullanım hakkına sahip olan Demirciler Köyü Tüzelkişiliğinindir. Başka bir anlatımla, husumetin onlara yöneltilerek dava açılması gerekir. Orman Yönetiminin Hazine ve köy tüzel kişiliği ile mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır (HGK.'nun 28.04.1999 gün 20-255/246 sayılı kararı). Ayrıca, Orman Yönetimi, davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi, ilk oturumda da davayı kabul etmiştir. Esasen taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasında hukuki menfaati olan Orman Yönetiminin böyle bir davada davalı sıfatının olduğu da söylenemez.

O halde, mahkemece davacı Orman Bakanlığına, Maliye Hazinesinin davaya dahil edilerek husumeti yaygınlaştırması için olanak verilmeli, taraf oluşturulduktan sonra yargılamaya devamla delillerin toplanması pasif dava ehliyeti olmayan Orman Yönetimine karşı açılan davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Kabule göre de, yasal hasım olduğu benimsenen Orman Yönetiminin yargılamanın ilk oturumunda davayı kayıtsız şartsız kabul etmesi ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle HYUY.'nın 94/2. maddesi gereğince aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğinin düşünülmemiş olması dahi isabetsizdir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle; Orman Bakanlığı ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 24.05.2001 günü oybirliği ile karar verildi."


Mülkiyet hakkı hazinenindir ve taraf sıfatı hazineye aittir diye düşünüyorum .