Tüm Meslektaşlara iyi çalışmalar... İlginç bir Yargıtay kararını paylaşmak istiyorum.

Müvekkilime karşı karısı tarafından geçimsizliğe dayalı boşanma davası açıldı. Tarafların her ikisininde 2. evliliği. Evlilik sadece 10 ay sürmüş ve kadın evi terk edip gitmiş. Mahkeme, kadının davasını kabul edip kadın lehine maddi-manevi tazminata ve nafakaya karar verdi. Kararı temyiz ettik. Karar onanmış...

Dinlenen yeminli tanıklarımız, kadının kocasına; "şerefsiz, sen adam mısın?" diye hakaret ettiğini, kadının kafasına estikçe evi terk ettiğini, 10 ay içinde en az 20 kez evi terk ettiğini, kadının eve bakmadığını, evin pislik içinde olduğunu, sürekli intihar edeceğini söylediğini" beyan etmişlerdi. Davacı tanıkları ise kadının ailesiyle görüştürülmediğini söylemişlerdi. Oysa 10 ay içinde 20 kez anne evine gidip kendi isteğiyle geri gelmiş. Mahkeme, huzurda yapılan hakaretler hakkında; "telefonda hakaret iddiası olduğunu ama inandırıcı gelmediğini" belirtmiş... Kadından kaynaklanan geçimsizlik olmadığını, kadının ailesiyle görüşmesine kısıtlama getirildiğini belirtmiş. Evliliğin başındaki bir şiddet olayının konu olduğu ceza davasını müvekkil için kusur kabul etmiş. Bu ceza dosyasında kadın şikayetten vazgeçmiş, taraflar barışmış, evlilik devam etmiş. (koca hakkında HAGB kararı verilmiş) Gerekçe tamamen yanlış, telefonda hakaret iddiası bile yok. Ancak yargıtay bu kararı onamış...

Karar düzeltme yoluna gideceğiz ancak umut yok... Yargıtay son zamanlarda kusur değerlendirmesi ve af/hoşgörü konusunda görüş mü değiştirdi? Bilgisi olan meslektaşlarım paylaşırsa sevinirim. Teşekkürler...