Mesajı Okuyun
Old 25-09-2014, 10:43   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Koca,

Tarafların sözleşmeye "hazır beton satış protokolü" yazmış olmalarının ve/veya sözleşmeyi satım sözleşmesi olarak nitelendirmelerinin bir önemi yoktur:
TBK m.19/1: "Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır."

Eser sözleşmelerinde yüklenici, taraflarca sözleşme akdedilirken mevcut olmayan birşeyi imal ederek iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Anlatımınızdaki olayda da iş sahibi müteahhit, kullanacağı betonun hangi dayanımda ve ne özelliklerde olmasını istiyorsa bu hususları müvekkilinize bildirmiş (C-20); müvekkiliniz de betonun üretimini başlatmıştır. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi ilişkisidir.

İnceleyebilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=61606

P.S: Hazır beton imalatında santral operatörü, üretilecek betonu tanımlayan formül numarasını belirler ve ayrı bölmelerde stoklanmış agrega, çimento ve suyun aynı anda tartılacağı üretimi başlatır. Daha sonra agrega mikser kazanına aktarılır, akabinde çimento ve su ile -belirlenen formülde bulunması halinde kimyasal katkı maddesi de- kazana aktarılarak karıştırılır. Böylece müvekkiliniz, müteahhidin istediği “HAZIR BETONU” üretmiş/imal etmiş olur.

Bu tür hazır betonlar, kalıplar halinde üretilip, üreten firmaca stok yapılmıyor mu? Eğer böyle ise alım satım olması gerekir. Sorudan böyle olduğunu anlıyorum.

Bu durum sözleşmeden ve dosyadan anlaşılamıyorsa, sözleşmenin niteliğini tayinde yukarıya eklediğim Yargıtay kararındaki montaj konusu önem arz ediyor, diye düşünüyorum. Tabi ki takdir yüce yargınındır.