Mesajı Okuyun
Old 18-09-2014, 12:37   #2
Güngörr

 
Varsayılan

Ali Tezel'in yazısından kopya.

Bu konuda Yargının görüşü de maalesef işçiye göre olumsuz. Zira Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/4728 Esas ve 2010/8265 Karar nolu kararında “Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla işsizlik sigortası alacağının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı tespit edilen sigortalı işsizlerin işsizlik ödeneklerinin kesileceği hükmü öngörülmüştür. Sosyal Güvenlik Kurumu cevabı ve hizmet cetvelinin incelenmesinden, davacının ...tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu görülmektedir. Davacının gelir getirici bir işte çalışmaya başladığı tarihe kadar işsizlik ödeneği alabileceği yönü gözetilerek, ödenmesi gereken işsizlik ödeneği miktarı belirlenerek karar verilmelidir. “ diyor.
Keza 2009/16675 Esas ve 2010/4815 Karar sayılı kararında bir diğer kararında ise “İşçinin boşta geçen ve çalışılmış gibi kabul edilen en çok dört aylık süre içinde gelir elde ettiği, işsiz kalmanın sonuçlarının bu şekilde telafi edildiği gözetildiğinde, dört aylık süre için ödenmiş olan işsizlik ödeneğinin İş Kurumuna iadesi gerekir. Aksinin kabulü çifte ödemeye neden olacağı gibi, 4447 sayılı Kanunun “işsizlerin gelir kayıplarını bir ölçüde de olsa giderme” amacına da aykırılık teşkil eder.”
Her ne kadar bu süreçte gelir getirici bir işte çalışma olayı gerçekleşmese yargı kararı sonucu sonradan yapılan bir düzeltmeyi ifade etse de Yargıtay lafza değil esasa bakıyor ve işsizlik ödeneğini geri isteyen İş-Kur’u haklı buluyor.