Mesajı Okuyun
Old 08-08-2014, 21:48   #4
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/10319

K. 2010/1442

T. 23.2.2010

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Bu Tür Davaların İncelenebilmesi İçin Alacaklı Tarafından Borçlu Hakkında Yapılan İcra Takibinin Kesinleşmiş Olması Gerektiği )

• TAKİBİN KESİNLEŞMESİ ( Tasarrufun İptali İsteminin İncelenebilmesi İçin Alacaklı Tarafından Borçlu Hakkında Yapılan İcra Takibinin Kesinleşmiş Olması Gerektiği )

• İTİRAZIN İPTALİ ( Tasarrufun İptali - İlamsız Takibe İtiraz Üzerine Alacaklı Tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi'nin İtirazın İptali Davası Açıldığı Davanın Kısmen Kabulüne Karar Verildiği Ancak Kararın Henüz Kesinleşmediği/İptal Davasının Sonucunun Beklenmesi Gerektiği )

818/m.18

2004/m.211,277

ÖZET : Dava, İİK. 211 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların incelenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda davalı borçlular aleyhine yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi'nin itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde iptal davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı borçlular Mustafa Lebib M. ve Hüseyin Erdem M.'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla İstanbul Beşiktaş, 703 Ada, 15 parselde 2.kat, 4 nolu bağımsız bölümü 21.10.1998 tarihinde anneleri davalı Emine Şive M.'ya sattıklarını belirterek, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince satış işleminin butlanına, İİK. 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisini tanınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı borçlular vekili, talebin İİK. 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Emine Şive M. vekili İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre istanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2002/16538 Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK. 211 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların incelenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir.

Somut olayda davalı borçlular aleyhine yapılan 2002/16538 Esas sayılı ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2002/1446 Esas, 2004/1338 Karar sayılı itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde iptal davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.