Mesajı Okuyun
Old 08-08-2014, 21:42   #2
hırs

 
Varsayılan

ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düzenlemesi İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İcra takibi ancak ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Borçlu, icra takibine itiraz etmişse takip kesinleşmez. Şayet borçlunun itirazı üzerine, alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmışsa ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayacağından, borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemez ve dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçecek, alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemez veya kesin aciz vesikası verilemez. Bu nedenle somut olay açısından borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından, 17.4.2001 günlü haciz tutanağının İİK. 105. maddesinde açıklanan geçici aciz belgesi niteliğini taşıdığı da kabul edilemez. İcra takibine itiraz üzerine alacak kesinleşmemiş ise de, alacaklı banka tarafından itirazın iptali davası açıldığına göre, bu husus ön mesele kabul edilerek, itirazın iptali davası ön mesele sayılarak bu davanın sonucu beklenmeli, icra takibinin kesinleşmesi halinde, alacaklıdan geçici veya kesin aciz belgesi istenmeli, davanın dinlenme koşullarının gerçekleşmesi halinde çekişmenin esası incelenerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli, şayet icra takibi yapılan itirazın hakkındaki dava reddedilip kesinleşirse şimdiki gibi davanın reddine karar verilmelidir.