Mesajı Okuyun
Old 09-03-2007, 09:12   #11
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.2003/2627Karar No.2003/7123Tarihi02.06.2003
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/6
MENFİ TESPİT
ANLAŞMALI DÜZENLENEN SENET
SENETİN İPTALİ
KARŞILIKLI TA'LİL HALİ
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı İhsan Ö. ve dava dışı ağabeyinin ortak oldukları dava dışı şirketten araç aldığını ve bu araç için davalının ağabeyisinin alacaklı olduğu senetler düzenlendiğini, dava dışı üçüncü şahıslara olan borcu nedeniyle aracın haczedilmemesi için davalı İhsan'ın alacaklı kendisinin borçlu olduğu 7.000.000.000 TL bedelli senet düzenlendiğini ve davalının bu senedi icra takibine koyup aracın üzerine haciz koydurduğunu, senedin bu şekilde anlaşmalı olarak düzenlenmesine rağmen davalının ağabeysi ile ortaklıktan ayrılması sonucu icra takibini devam ettirdiğini ileri sürerek senedin iptali ile icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.

Davalı, davacının icra takibinde borcu kabullendiğini, üçüncü şahıslara yapılan ödemenin kendisini bağlamayacağını, aldığı kamyon nedeniyle bonoyu verdiğini ileri süren ve bu suretle temel ilişkiyi kabullenen davacının davasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalı ve kardeşinin sözleşme ve senet tanzim tarihinde ortak oldukları ve birbirlerinden haberdar bulundukları, davacının beyanının oluşa uygun bulunduğu, senedin gerçek borç ilişkisini içermediği, senet metnindeki nakten kaydının davalı tarafından talil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davaya konu bononun 10.11.1999 tanzim ve 18.3.2000 vade tarihli olduğu ve nakten kaydını içerdiği bononun incelenmesinden anlaşılmaktadır. Mahkemece, tanık anlatımlarına ve davalının senedi talil ettiğine dayanılarak dava kabul edilmiştir. Ancak davacı bu davayı açarken, davaya konu senedi dava dışı şahıslara olan borcu nedeniyle aracın üzerine haciz konulmaması için davalının bu senede dayanarak araç üzerine haciz konulmasını sağlamak için verdiğini bildirmiştir. Tarafların iddiaları ve savunmalar değerlendirildiğinde senedin her iki tarafça da talil edildiğinin kabulü zorunludur. Niteliği belirlenen talil olgusu her iki yancada belirlenmiş ise de ispat yükünün yer değiştirmesi sözkonusu olmayacaktır. Karşılıklı talil halinde ispat yükünün davacı senet borçlusunda olduğu yolundaki MK.nun 6. maddesinde genel kuralın yer değiştirmeyeceği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca senedi talil eden davacının bu itibarla senedin teminat senedi niteliğinde ve anlaşmalı olarak düzenlendiğini yasal delillerle ispat etmesi zorunludur. Davalının açık muvafakati olmadığı için olayda tanık dinlenemez ve tanık beyanlarına dayanılarak hüküm tesis edilemez. Bu itibarla mahkemenin tanık beyanlarına itibar etmesi doğru değildir. Değinilen bu hususlar gözetilmeden ispat yükümlülüğü yer değiştirilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,02.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.