Mesajı Okuyun
Old 21-07-2014, 14:11   #3
kubrick

 
Varsayılan

Esas no: 1990/3270
Karar no: 1990/8060
Tarih: 10.09.1990

BOŞANMA DAVASI
ÖZET: Davacı koca ihtar isteğinde bulunmakla; önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelinden sarsıntıya uğramadığını ve ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olduğunu kabul etmiş sayılır.
M.ile K.arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Olayda davacı, hem terk ve hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebeplerine birlikte dayanarak boşanma kararı verilmesini istemiş, mahkemece de her iki sebebin varlığı kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Oysaki, davacı koca ihtar isteğinde bulunmakla; o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını ve ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olduğunu kabul etmiş sayılır. Öte yandan; eşi ile geçinemediğini, birlikte yaşama bilincinin ortadan kalktığını ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam etmek üzere eşine ihtarda bulunması iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Başka bir anlatımla geçerli bir ihtardan söz edilemez.
İhtardan sonraki dönemde ise, boşanmayı gerektirecek nitelik ve ağırlıktaki yeni olayların varlığı iddia ve ispat olunmamıştır. Şu durumda başkaca hiç bir delil toplanmadan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple (BOZULMASINA), 10.09.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava dilekçesiyle davacı geçici olarak ayrıldığı evine döndüğünde evin eşi tarafından boşaltılarak terk edilmesi olayı ile karşılaştığını, özel ve resmi davete rağmen evine dönmediğim vurgulayarak, terk hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma isteğinde bulunmuştur. Davacı, davasını terk nedenine dayalı olarak açtığım açıkça belirttikten sonra bu maddi olayın (terk olayının) evlilik birliğim temelinden sarstığım belirtmek istemiştir. Ayrıca geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı bir istekte bulunmamıştır. Gerek yerel mahkeme gerekse özel daire davacının amaçladığı ve dava konusu yapmadığı geçimsizliği dava varmış gibi değerlendirmesi yanılgıdır. Kaldı ki, davalı temyiz isteğini terk hukuksal nedenine dayalı hükme yöneltmiş, geçimsizlik nedenine dayalı hükmü temyiz etmiştir, istek dışına çıkılarak geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı hükmün de bozma kapsamına alınmasında isabet bulunmamaktadır.
Koşulları gerçekleşen terk hukuksal nedenine dayalı boşanma kararının onanması gerekir. Sayın çoğunluğun bozma düşüncesine bu nedenle katılmıyorum.