Mesajı Okuyun
Old 08-03-2007, 17:34   #2
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan Şikayet süresi 7 gün ama...

“Meskeniyet şikayeti kamu düzeni ile ilgili bulunmadığı, bu nedenle haczin öğrenilmesinden itibaren “ yedi gün içinde” yapılması gerekir” (Y.12.HD.21.03.1994-2959/3600 , aynı mealde 06.04.1976-1699/4255)

Ancak;


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/3247
K. 1995/4225
T. 23.3.1995[


MESKENİYET ŞİKAYETİ ( İcra Takibinde Üçüncü Kişilerin )
2004/m.82

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 14.2.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İcra takibinde meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnız borçluya aittir. Borçlu dışındaki 3. kişilerin bu hakkı bulunmamaktadır. Merciin bu gerekçe ile şikayetin reddine karar vermesi gerekirken yazılı şekilde inceleme yaparak karar vermesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda yazılı nedenle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.


12. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/3626
K. 1997/4046
T. 1.4.1997
• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Sadece Malları Haczedilen Borçlu Tarafından İleri Sürülebileceği )
• İSTİHKAK DAVASI ( Üçüncü Şahsın Haczedilmezlik Şikayeti )
2004/m.82,97
ÖZET : Borçlu olmayanların haczedilmezlik şikayetinde bulunmaları mümkün olmadığından bu tarzda bir başvuru istihkak davası niteliğindedir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.3.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Mahcuzların haczinin mümkün bulunmadığı iddiasıyla mercie başvuran şikayetçiler borçlu olmayıp üçüncü kişilerdir. Adı geçenlerin İİK. 82. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunmaları mümkün değildir. Bu nitelikteki başvuruyu borçlu kendisine ait malların haczi halinde ileri sürülebilir. Şikayetçilerin başvurusu istihkak davası niteliğinde olup, mercie şikayet prosedürüne göre çözümlenemez. Taraf teşkilinin tamamlanması, noksan harcın ikmali ve tarafların delilleri sorulup usulüne uygun olarak celbinden sonra istihkak davası şeklinde çekişme görülüp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 1.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.....
Kolay gelsin.