Mesajı Okuyun
Old 09-07-2014, 11:38   #5
bobybob

 
Varsayılan

Sanırım aradığım kararı buldum. ilginiz için teşekkür ederim.

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/5093
K. 2013/10531
T. 5.7.2013
• MEHİL VESİKASI VERİLMESİ ( Ve Bilahare Tehiri İcra Kararının Sunulması Sadece Takibi Olduğu Yerde Durdurur Daha Önce Yapılmış Hacizlerin Kaldırılmasını Sağlamayacağı )
• HACZİN KALDIRILMASI ( Mehil Vesikası Verilmesi ve Bilahare Tehiri İcra Kararının Sunulması Sadece Takibi Olduğu Yerde Durdurur Daha Önce Yapılmış Hacizlerin Kaldırılmasını Sağlamayacağı )
• TEHİRİ İCRA KARARI SUNULMASI ( Sadece Takibi Olduğu Yerde Durdurur Daha Önce Yapılmış Hacizlerin Kaldırılmasını Sağlamayacağı - Şikayetin Reddi Gereği )
2004/m.36
ÖZET : Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz. Mahkemece, şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye Mahkemesi veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
Somut olayda, ilam temyiz edilmeden önce takibe başlanmış ve borçluya ait üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar ile araçlar üzerine haciz konulmuştur. Daha sonra kararın temyiz edilmesi üzerine, tehiri icra kararı alınması ve takibin durdurulması amacıyla dosya borcu kadar teminat mektubu sunularak mehil belgesi alınmış, İcra Müdürlüğü'nce iki araç üzerindeki hacizler dışında kalan tüm hacizler kaldırılmıştır. Borçlu vekilinin bu iki araç üzerindeki haczin de kaldırılmasını talep etmesi üzerine, icra dairesince; temyiz incelemesi sonuna kadar borç miktarının artabileceğinden bahisle talep reddedilmiştir.
Mahkemeye bu kararın şikayet edilmesi üzerine, teminat mektubu tüm zararları karşılamak üzere alınmıştır, araçlar üzerindeki hacizlerinde kaldırılması gerektiğinden şikayetin kabulüne karar verilmiş, alacaklı vekilince hüküm temyiz edilmiştir.
Haciz işlemi, 25.4.2012'de yapıldıktan sonra teminat mektubunun yatırılması üzerine 2.5.2012'de 90 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince 13.7.2012'de araçların kaydına konan hacizlerin de fekki talep edilmiştir.
Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz.
Mahkemece, şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK'nun 428. ve İİK' nun 366. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK m. 297/ç ) ve İİK'nun366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.