Merhabalar, öncelikle herkese iyi çalışmalar dilerim .

Ceza davasında müvekkil lehine zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmiştir. Yargıtay'ın cezayı onaması sonucunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na itiraz yapılmış; ancak itiraz yerinde görülmemiştir. Bunun üzerine AYM' ne yapılan bireysel başvuru esasa girilmeksizin süreaşımından dolayı(30 gün içerisinde başvurunun yapılmaması nedeniyle) reddedildi. Süresi içerisinde AİHM'ne yaptığımız başvuru ise sözleşmenin 34. ve 35. maddelerindeki gerekçelere dayalı olarak kabul edilemez bulundu. Sanırım şu aşamada gidilebilecek tek yol 6384 sayılı kanundaki Komisyona yapılacak olan başvuru. Ancak söz konusu Komisyon ve bu Komisyona yapılan başvuruyla ilgili çok fazla net bir bilgim yok. 6384 sayılı kanunun 2. maddesinde ceza kovuşturmalarının makul sürede yapılmaması sonucunda Komisyona başvuruda bulunulabilceği yazmakta. Zamanaşımının davada geçmesine rağmen yerel mahkemece ceza verilmesi sebebiyle bu maddeden yararlanabileceğimizi düşünmekteyim.Ayrıca dava sırasında tanıklar dinlenirken sanık müdafii salonda bulunmamıştır. 6384 sayılı kanunun 5. maddesinde ise komisyona başvuru için; AİHM 'ne yapılan başvuruya ilişkin resmi kayıt kabul mektubu istenilmekte. Ancak AİHM'den gelen cevapta başvurunun sözleşmenin 34.ve 35 . maddeleri doğrultusunda kabul edilemez bulunduğu ve bu kararın kesin olduğu yazmakta. Yaptığım araştırmalar sırasında iç hukuk yollarının birisinin süreaşımından reddi halinde AİHM'nin başvuruları reddettiğini okumuştum. Sanırım mahkeme bu sebeple başvurumuzu kısa bir gerekçe ile( Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 34, 35 'ten bahsederek ) reddetti.

Sizce bu red kararı üzerine 6384 sayılı kanunla kurulan komisyona başvurabilir miyim, AİHM'ne yapılan başvuru sonucunda resmi kayıt kabul mektubu olmaması, başvurunun kabul edilemez bulunması komisyona başvuru durumunu nasıl etkileyebilir ? Teşekkürler.