|
Başka kareler...
Akşam vapuru,,, mayısta temmuz sıcağı bunaltıyor,,, en üstteki güverte revaçta bu yüzden,,, püfür püfür Boğaz rüzgârı iyi geliyor,,, adam geldi, etekleri kısa, bacakları çorapsız kadının çapraz karşısına oturdu,,, arada yol var sadece,,, beyaz, büyükçe telefonunu çıkardı, bir süre oynadı,,, sonra, kadının olduğu yöne çevirip fotoğraflar çekmeye başladı,,, yüzüne baktım, teninde eski yanıkların izi vardı kızıl saçlının, arada bir telefonuyla gözleri yer değiştiriyordu,,, sapık mıydı?
Birkaç yıl öncesiydi,,, yine bir akşam vapurunda,,, bu kez yeni vapurlardan birinin üst salonundaydım, pencere kenarında,,, bir genç kadın gelip oturmuştu karşıma,,, arada masa var,,, bir genç çocuk gelip benim tarafıma oturdu, onbeşinde ya var ya yok,,, vapur hareket etti gidiyoruz,,, bir baktım çocuk bana doğru yaklaşmış,,, elindeki telefonu masanın altına doğru uzatmış, başı yerde,,, telefonda kırmızı ışık yanıyor sürekli,,, ne yapıyorsun sen, dedim,,, bir şey yapmıyorum deyip, çekildi telefonuyla birlikte kanepenin öteki ucuna…
Kadınların ikisinde de tepki yoktu,,, fark etmemişlerdi sanırım,,, kimbilir nerelere dalmış, kimleri geçiriyorlardı zihinlerinden…
Vapur iskeleye yanaştı,,, önce kadın kalktı yerinden,,, bir süre sonra da adam,,, yolları ayrıydı,,, kadının adamdan hiç haberi yoktu,,, adamın telefonunda ise Haydarpaşa doklarının, mendireğin fotoğraflarının yanı sıra başka kareler de vardı.
|