Mesajı Okuyun
Old 30-05-2014, 11:08   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Özdemir,

İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15554
Alıntı:
Yazan Yargıtay HGK
...Davacının, gönderilme nedeni belirtilmeyen her üç havaleyi de, borç olarak verilmek üzere davalı A____ B____'ye gönderdiğine dair iddiası davalıca kabul edilmemiş, tersine, bu paraların, davacının isteğiyle dava dışı D____ Ş____'ye verildiği savunulmuştur. Böylece davalı A____ B____, davaya konu paraların kendisine gönderildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş, ancak, bunların davacı tarafından ileri sürülen sebeple (borç olarak alınması) değil, başka bir sebeple (davacının isteğiyle dava dışı D____ Ş____'ye verilmesi amacıyla) gönderildiklerini savunmak suretiyle, vakıanın hukuksal niteliğinin ileri sürülenden farklı olduğunu bildirmiştir.

Davalı A____ B____'nin ikrar ettiği maddi vakıanın hukuki vasfının ileri sürülenden farklı bulunduğunu bildirmesi karşısında, somut olayda, basit (adi) veya bileşik ikrarın söz konusu olamayacağı çok açıktır. Zira, her ikisinin de temel koşulu, ileri sürülen maddi vakıanın ve onun hukuki vasfının birlikte kabul edilmiş olmasıdır. Bu nedenle, yerel mahkeme kararındaki, davalı A____ B____'ın savunmasının değerlendirilmesinde belirtilen gerekçe ve kabulde isabet görülmemiştir.

Vakıa kabul edilmekle birlikte, onun farklı bir hukuki vasıfta olduğunun ileri sürülmesi durumunda, vasıflı ikrardan söz edilmesi gerektiği ve vasıflı ikrarın bölünemeyeceği yukarda açıklanmıştır.

O halde, somut olayda davalı A____ B____'nin savunması, vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) niteliğindedir ve bu ikrar bölünemez. Buna göre, vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalı A____ B____'ye) değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) aittir.

Bu durumda, davacı, davaya konu paraların borç olarak gönderildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı A____ B____'nin ödünç ilişkisini kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır...