Mesajı Okuyun
Old 22-05-2014, 22:20   #3
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan Adi ortaklığa icra takibi

T.C. Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2008/2359 E. 2008/3191 K.
İcra takibinde taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan bu konuya dair şikayetler için 7 günlük süre şartı aranmaz.(Karar Tarihi : 22.02.2008)
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti yoktur. Bu nedenledir ki takibin veya davanın bütün ortaklara açılması zorunludur.

Borçlar Kanunu'nun 525. ve 533. maddeleri gereği kendisine yönetim hakkı tanınan ortağın ortaklığı ve diğer ortakları temsil yetkisi vardır. Temsil yetkisi zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebilir.

Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu D. İ. A.Ş. ve Ö. A.Ş. iş ortaklığı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı ve örnek 10 nolu ödeme emrinin de D.İ. A.Ş. ve Ö. A.Ş. iş ortaklığı adına tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Takipte adi ortaklık adına ödeme emri çıkarılmış olup, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden Ö. A.Ş. adına ayrı ayrı çıkarılmış ve tebliğ edilmiş bir ödeme emri yoktur. Borçlar Kanunu'nun 520. maddesine göre adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup Mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır. Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Dolayısıyla yukarıda belirtildiği şekilde adi ortaklık adına çıkarılan ödeme emrinin geçerliliği yoktur. O halde Mahkemece bu husus resen gözetilerek sair itirazların incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.