Mesajı Okuyun
Old 08-05-2014, 17:04   #3
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2012/1350
K. 2013/9316
T. 4.6.2013
• RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK ( Sahte Olarak Düzenlenen Suça Konu Senetlerin Sanık Tarafından Katılana Değişik Zamanlarda Verildiği Yönünde Bir İddia ve Tesbit Bulunmadığı - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağı )
• ZİNCİRLEME SUÇ ( Resmi Belgede Sahtecilik/Belge Sayısının Temel Cezanın Tayininde Değerlendirilebileceği - Senetlerin Sanık Tarafından Katılana Değişik Zamanlarda Verildiği Yönünde Bir İddia ve Tesbit Bulunmadığı/Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağı )
• SAHTE BELGE SAYISI ( Resmi Belgede Sahtecilik/Belge Sayısının Temel Cezanın Tayininde Değerlendirilebileceği - Senetlerin Sanık Tarafından Katılana Değişik Zamanlarda Verildiği Yönünde Bir İddia ve Tesbit Bulunmadığı/Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağı )
5237/m.43, 204
ÖZET : Resmi Belgede Sahtecilik, teselsül hükmünün "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda... " uygulanabileceği, sahte olarak düzenlenen suça konu senetlerin sanık tarafından katılana değişik zamanlarda verildiği yönünde bir iddia ve tesbit bulunmaması karşısında; koşullarının oluşmadığı ve belge sayısının temel cezanın tayininde değerlendirilebileceği gözetilmeden sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırıdır.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

1- ) 5237 Sayılı T.C.K.nun 43. maddesindeki teselsül hükmünün "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda... " uygulanabileceği, sahte olarak düzenlenen suça konu senetlerin sanık tarafından katılan C. O.'a değişik zamanlarda verildiği yönünde bir iddia ve tesbit bulunmaması karşısında; koşullarının oluşmadığı ve belge sayısının temel cezanın tayininde değerlendirilebileceği gözetilmeden sanık hakkında 5237 Sayılı T.C.K.nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,

2- ) 5237 Sayılı T.C.K.nun 53/3. maddesi gereğince aynı Kanunun 63. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.06.4013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2012/1961
K. 2013/9258
T. 4.6.2013
• SAHTECİLİK ( Aldatıcılık Özelliğinin Tespitinin Hakime Ait Olduğu - Adli Emanete Kayıtlı Belgelerin Getirtilerek İnceleneceği )
• ALDATMA KABİLİYETİ ( Sahtecilik/Aldatıcılık Özelliğinin Tespitinin Hakime Ait Olduğu - Adli Emanete Kayıtlı Belgelerin Getirtilerek İnceleneceği )
• ZİNCİRLEME SUÇ ( Sahteciliğe Konu Belgelerin Aynı Anda İbraz Edilmesi Karşısında Eylemin Tek Suç Oluşturduğunun Kabulü Gerektiği - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağı )
• SAHTE BELGELERİN AYNI ANDA İBRAZI ( Sahteciliğe Konu Belgelerin Aynı Anda İbraz Edilmesi Karşısında Eylemin Tek Suçu Oluşturduğunun Kabulü Gerektiği - Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağı )
5237/m.43, 207
ÖZET : Sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, adli emanetin sırasına kayıtlı suça konu belgelerin getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir.

Somut olayda atılı suça konu belgelerinin aynı anda ibraz edilmesi karşısında eylemin tek suç oluşturduğunun kabulü gerektiği ve zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmelidir.

DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- ) Sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, adli emanetin 2009/2510 sırasına kayıtlı suça konu belgelerin getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- ) Kabule göre de:

5237 Sayılı T.C.K.nun 43. maddesi uyarınca; " ( 1 )Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da ( 2 ) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, somut olayda atılı suça konu belgelerinin aynı anda ibraz edilmesi karşısında eylemin tek suçu oluşturduğunun kabulü gerektiği ve zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden T.C.K.nun 43. maddesiyle cezanın artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı. 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.