Merhabalar ;
Konunun ivediliği ve hakim olmadığım bir alan olduğu için tecrübeli meslektaşlarımızın bilgisine ihtiyaç duyduk.
Kısaca ; müvekkilim kendisine ait apartmanını tapuda toplam 9 bağımsız bölüme ayırarak mini daireler şekline getirmiş (tuvalet+duş+mutfak daire içinde 1+0 şeklinde) ve her biri en az 1 yıllık kira sözleşmeleri ile kiraya vermiş ve yıllardır bu şekilde binlerce TL kira vergisi ödemesi yapmıştır.
Fakat geçtiğimiz günlerde gelen bir vergi memurunun yoklamasının akabinden kendisine Gelir Vergisi Kanunu md.37 dayanarak "gerçek usulde mükellefiyet" tesis edilmiş olup, "oda kiralama" adıyla adeta bir pansiyon şeklinde ticari statüye sokulmuştur. Şifahi görüşmelerde tapuların ayrı olduğu,kira sürelerinin uzun olduğu ve ortak alan veya hizmet gibi hiçbir unsurun bulunmamasına rağmen diğerlerine de emsal olmaması için sizi ayıramadık cevabını aldık.Ve bu aşamada tek dayanakları elektrik ve su faturalarının tümünün müvekkilime ait olmasını göstermişlerdir.Ki müvekkilim bu bedelleri kiranın içinde saydığını zaten kabul etmektedir.
Bu şekilde kira ve su faturalarının malike ait olması şeklindeki sözleşmelerin hukuki statüsünde bir sıkıntı var mıdır? Ve açılacak dava Vergi Mahkemesi bünyesinde mi yoksa normal bir iptal davası olarak İdare Mahkemesi bünyesinde mi açılacaktır? İdare Mahkemesi ise öncelikle ilgili Vergi Dairesine itiraz dilekçesi ile başvurup red cevabını beklemek zaruri midir ?
Dayanak yoklama fişinde 9 adet bağımsız bölüm bulunduğu ve kiraya verilerek vergilerinin ödendiği cümlesinden başkaca aleyhimize hiçbir husus bulunmayıp memurun bile haklısınız dediği bir ortamda çıkan sonuç müvekkilimin işinden dolayı başkaca bir iş ile uğraşamaması kuralı sebebiyle çok büyük sıkıntı oluşturmaktadır.
Açmak istediğimiz iptal davası çerçevesinde emsal Danıştay kararları da göz önüne alınarak tecrübeli meslektaşlarımızın değerli görüş ve yönlendirmelerini önemli rica eder,şimdiden teşekkürlerimizi sunarız.
İyi Çalışmalar...