Mesajı Okuyun
Old 19-02-2014, 14:47   #6
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Polemiğe dönüşsün istemem ancak belirsiz alacak davası açıp reddolunan dava var mıdır bu konuda?

Çünkü benim mantığımla esasen siz masrafın tamamını istemiyorsunuz banka hiç masraf alamaz diye bir kural da yoktur.

Öte yandan İMKANSIZLIKTAN bahsediyorsunuz yapmayın rica ediyorum hangi mantıkla imkansızlığı diretiyorsunuz...

HMK 107 açık Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya imkansız olduğu hallerde... deniliyor.

Dava sonucu hükümde banka masraf alamaz aldığı masrafın iadesine diye hüküm kurmuyor, ZORUNLU olan şu kadar masrafın düşümü ile yersiz ve açıklamasız alınan şu kadar masrafın iadesine diye karar veriyor...

Bu bağlamda siz de banka sizinle istişare etmeden, sizden onay almadan size açıklama yapmadan aldığı masrafın içinde bankanın krediyi kullandırmak için zorunlu kısımları hesap edilip düşülerek iadesini istiyorsunuz. Davanın doğası gereği bakiyenin (ALACAĞIN) ne olduğunu bilmiyorsunuz, bilmeniz de sizden beklenemez keza açıklama yapılmamıştır!

Lütfen bir avukatın konuşurken yazarken gerekçeli ve açıklamalı olması gerekmektedir. Meslek kuralımız bunu buyurur. Kalkıp ta Belirsiz alacak olmaz KISMI davadır diyip kesip atmayınız... Tecrübeme dayanarak söylüyorum bu forumda yazdığınız fazla/eksik bir cümle dahi olumlu/olumsuz bir etkiye sebep olmaktadır.

Ben görüşümü savunmaya devam ediyorum. Bankaya karşi açılacak masraf iadesi davası BELİRSİZ ALACAK davası olarak açılabilir. Çünkü bankanın ne kadar masraf aldığını bilseniz dahi ne kadarını alması gerektiğini bilmiyorsunuz. BİLMENİZ DE SİZDEN BEKLENEMEZ!
Alıntı:
HMK
Belirsiz alacak ve tespit davası

MADDE 107 - (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

(3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.