Mesajı Okuyun
Old 19-02-2014, 14:18   #9
kardelen58

 
Varsayılan Katılma yoluyla temyiz

Sayın meslektaşlarım konuyu tartışalı zaman geçmiş ama daha sonra bu konuyla ilgili arkadaşlar için aşağıdaki kararı ekliyorum.İyi çalışmalar.


T.C.
YARGITAY
Onüçüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 1995/4355
Karar No : 1995/4623
Tarih : 4.5.1995
• İTİRAZIN İPTALİ ( Kira Bedellerinin Ödenmemesi Üzerine Yapılan İcra Takibine İtiraz Edilmesi )
• TEMYİZ HAKKI ( Diğer Tarafın Temyiz Dilekçesi Kendisine Tebliğ Edilen Karşı Tarafın Temyize Cevap Süresi İçinde Hükmü Temyiz Edebilmesi )
• KATILMA YOLUYLA TEMYİZ ( Diğer Tarafın Temyiz Dilekçesi Kendisine Tebliğ Edilen Karşı Tarafın Temyize Cevap Süresi İçinde Hükmü Temyiz Edebilmesi )

ÖZET :
Normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla temyiz"dir. Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya bağlı olduğu için diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır. Bu hak asıl temyiz dilekçesinin tebliği ile doğmuş bulunduğundan diğer tarafın sonradan asıl temyiz talebinden vazgeçmesiyle ortadan kalkmaz.
DAVA :
M. D.vekili Avukat A.P. ile U.L.Şirketi vekili Avukat Mehtap Tarakçı aralarındaki dava hakkında Ankara 8. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13.10.1994 tarih ve 785-329 sayılı hükmün Dairenin 20.2.1995 tarih ve 1162-1510 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR :
Davacı, kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine yaptığı icra takibine itiraz edildiğini beyanla itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralanan iki dükkandan bir tanesinin kullanılacak durumda olmadığını diğerinin kira bedellerinden dolayı da borcunun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur./..
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiş, dairemizce yasal süre içinde verilmeyen davalının temyiz dilekçesinin reddiyle, davacının temyiz itirazları yönünden mahkeme kararı düzeltilerek onanmış, bu defa davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
HUMK.nun 2494 sayılı yasayla değişik 433 maddesinde temyiz dilekçesinin aleyhine temyiz olunan karşı tarafa tebliği üzerine karşı tarafın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde temyize cevap verebileceği temyize cevap dilekçesiyle birlikte mahkeme kararını temyiz etmemiş olsa bile varsa kendisinin temyiz itirazlarını da bildirebileceği esası getirilmiştir. Değişik bir anlatımla normal temyiz süresi içinde mahkeme kararını temyiz etmiş veya etmemiş olmasına bakılmaksızın diğer tarafın temyiz dilekçesi kendisine tebliğ edilen karşı tarafa temyize cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilme hakkı ek olarak tanınmıştır. Bu nitelikteki temyiz "katılma yoluyla temyiz"dir. Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya bağlı olduğu için diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır. Hemen belirtelim ki, bu hak asıl temyiz dilekçesinin tebliği ile doğmuş bulunduğundan diğer tarafın sonradan asıl temyiz talebinden vazgeçmesiyle ortadan kalkmaz.
Öte yandan katılma yoluyla temyiz hakkının salt yasanın metnine bağlı kalınarak ancak temyize cevapla birlikte kullanılabileceği temyize cevabı içermeyen doğrudan verilecek bir temyiz dilekçesiyle kullanılamayacağı şeklinde yorumlanıp değerlendirilmemesi de gerekir. Bu hak, mahkeme kararının bir an önce kesinleşmesini sağlamak düşüncesiyle normal süre içinde hükmü temyiz etmek istemeyen veya süresinde temyiz etmiş olmakla beraber bir kısım temyiz nedenlerini gözden kaçırmış olan tarafa her halükarda temyiz incelemesi yapılacak olan bir karara karşı verilmiş ek temyiz hakkıdır. Böyle olunca da bu hakkın, temyize cevapla birlikte aynı dilekçede kullanılabileceği gibi, diğer tarafın temyizine cevap verilmeksizin doğrudan bir temyiz dilekçesiyle de kullanılabileceğinin amaçsal yorumla kabulünde duraksanmamalıdır. Nitekim maddedeki değişikliğe ilişkin "Hükümet Gerekçesinde" bu konuya değinilmiş, karar düzeltme talebi ile ilgili HUMK.nun 442. maddesindeki düzenlemeye paralel değişiklik yapıldığı açıklanmıştır. Öyle ise temyizde de aynı yasal ilkenin uygulanmasının kabulü gerekir.
Somut olayda mahkeme kararını normal temyiz süresinde temyiz etmeyen davalıya davacının süresinde verilen temyiz dilekçesi 3.1.1995 tarihinde tebliğ edilmiş 5.1.1995 tarihinde de davalı cevap süresi içinde davacının temyizine cevap vermeksizin temyiz dilekçesini verip temyiz harcını da yatırmıştır. Bu durumda davalının katılma yoluyla hükmü süresinde temyiz ettiğinin kabulü ile temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir iken zuhulen temyiz dilekçesinin süre yönünden dairemizce reddine karar verilmiş olduğu yeniden yapılan incelemede anlaşılmış bulunduğundan davalının bu yöne ilişen karar düzeltme talebinin kabulüne Dairemiz kararının kaldırılmasına davalının temyiz itirazlarının da incelenmesine karar verilmiştir.
Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. /..


SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile dairemizin 20.2.1995 gün 1995/1162-1510 sayılı kararının 1 nolu bendinin kaldırılmasına bunun yerine 1 nolu bent olarak aynen "Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine" sözlerinin yazılmasına, peşin harcın red harcından çıkartılmasına, 4.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.