Mesajı Okuyun
Old 12-02-2014, 16:53   #10
yattara06

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2005/12-534 Karar: 2005/554 Karar Tarihi: 05.10.2005
ŞİKAYET DAVASI - YARGILAMA GİDERLERİ - MENFİ TESBİT İLAMININ ESASA AİT BÖLÜMÜ - HÜKÜM KISMININ SAİR KALEMLERİNİN İNFAZI - KESİMLEŞMEMİŞ HÜKME DAYANARAK TAKİBE GİRİŞMESİ - ŞİKAYETİN KABULÜ

ÖZET: Esasa ait bölümü ile yargılama giderleri bir tüm olan menfi tesbit ilamının, esasa ait bölümü kesinleşmeden hüküm kısmının sair kalemlerinin infazı ve icra takibine konu olması mümkün olmadığından, somut olay yönünden ise alacaklı taraf bu gereğe uymaksızın kesimleşmemiş hükme dayanarak takibe giriştiğinden, İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 72) (1086 S. K. m. 440, 442, 443)

Taraflar arasındaki <şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 19.07.2004 tarih ve 2004/1009-1176 s. kararın tetkiki şikayet edenler vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 05.11.2004 tarih ve 18264-23261 s. ilamı ile ;

(...Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarında açıklandığı üzere takip dayanağı menfi tesbit konulu ilamın İİK. nun 72/4. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulması mümkün değildir. İlamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabii bulunduğundan şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Şikayet edenler vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

A- Şikayetçinin İsteminin Özeti:

Şikayetçi/borçlular vekili 09.07.2004 günlü şikayet dilekçesinde; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2004/8919 Esas s. dosyasından tanzim edilen Örnek 53 no.lu icra emrinin vekil olarak tarafına 06.07.2004 gününde tebliğ edildiğini, icra emri ile kendilerince açılan ancak reddedilen menfi tesbit davasında davalı/alacaklı lehine hükmedilen avukatlık ücretinin ödenmesinin talep edildiğini, takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira, menfi tesbit davasında verilen hüküm kesinleşmeden ilamın ve ilamın eklentilerinin (fer'ilerinin) infazını talep etmenin hukuken mümkün olmadığını, takibe dayanak teşkil eden İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2003/492 E- 2004/382 K. S. dosyasının müvekkillerince takip alacaklıları aleyhine açılmış bulunan Menfi Tesbit Davasına ait olup; davanın 07.05.2004 gününde red ile sonuçlandığını, verilen kararın taraflarınca temyiz edildiğini, dosyanın Yargıtay'a gönderilme aşamasında olup, henüz kesinleşmediğini, İİK. 72/IV maddesinde ilamın ancak kesinleştikten sonra icraya konulabileceğinin açıkça belirtildiğini, çeşitli Yargıtay kararlarında da bu konunun açıkça vurgulandığını, İİK. 72. maddesinin HUMK. 443. maddesinden ayrı olarak düzenlenmiş özel bir hüküm olduğunu ve takibe dayanak teşkil eden menfi tesbit davasındaki yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ilam henüz kesinleşmediğinden takibe konulmasının mümkün olmadığını, ifadeyle, öncelikle huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına; kanun ve usule aykırı olarak tanzim edilen icra emrinin ve takibin iptaline, karar verilmesini istemiştir.

B- Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Yerel Mahkeme;

<İcra takip dosyası getirtilerek incelenmiştir. Takibe dayanak edilen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/492 E. 2004/382 K. S. 7.5.2004 günlü ilamı Menfi Tesbit davası sonunda verilmiş olup, davanın reddine karar verilmiştir. Hükümle tayin edilen vekalet ücretinin takibe konulması için hükmün kesinleşmesi şartı aranmaz. Karşı yan ancak hükmü tehiri icra talepli olarak temyiz edebilir. Şikayet yerinde değildir.>

Gerekçesiyle <Şikayetin REDDİNE> karar vermiştir.

C- Temyiz Evresi, Bozma ve Direnme:

Şikayetçi/borçlular vekilinin temyizi üzerine Yüksek Özel Daire; <….takip dayanağı menfi tesbit konulu ilamın İİK.nun 72/4. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulması mümkün değildir. İlamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabii bulunduğundan şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.> Gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Alacaklı/karşı tarafın karar düzeltme istemi Özel Dairece: <HGK. nun 7.11.1990 gün ve 1990/12-446 E. 1990/564 K. s. kararı hükmüne göre, düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK. nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK. nun 366. ve HUMK. nun 442. maddeleri uyarınca Reddine> karar verilmiştir.

Taraflara duruşma günü tebliğ olunmuş; şikayetçi vekili bozmaya uyulmasını, alacaklı/karşı taraf vekili ise önceki kararda direnilmesini istemiştir.

Mahkeme, önceki kararında direnerek şikayetin reddine karar vermiş; hükmü şikayetçiler vekili temyiz etmiştir.

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONU EDİLEMEZ DİYORUM saygılar...