Mesajı Okuyun
Old 26-01-2014, 00:50   #16
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Yargıtay
9. Hukuk Dairesi

Esas : 2011/51609
Karar : 2012/1072
Tarih : 23.01.2012

* TOPLU İŞ SÖZLEMESİNDEN YARARLANMASI GEREKTİĞİNİN TESPİTİ İLE EKSİK ÖDENEN KISIMLARIN TAHSİLİ İSTEMİ
* DAVA ŞARTLARI
* ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMA
* HUKUKİ YARAR


Özet: Somut uyuşmazlıkta dava tespit davası türüne yer vermeyen HUMK.'nun yürürlükte olduğu zaman açılmış ve karar verilmiştir. Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.

(6100 s. Hukuk Muhakemeleri K m. 106, 107, 114, 115, 448)

YARGITAY İLAMI

Davacı vekili, davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespitiyle eksik ödenen kısımların tahsiline karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece, davacının eda davası açması gerekirken, tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERMİŞTİR.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

A- Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davalının sendikal örgütlenmeyi engellemesine rağmen davacının TİS imzalayan Liman İş sendikasının imzaladığı Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılması için dayanışma aidatı kesilmesini talep ettiğini, dayanışma aidatı kesilmesine rağmen davacının TİS hükümlerinden yararlandırılmadığını belirterek, davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespitiyle eksik ödenen kısımların tahsiline karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

B- Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, husumet itirazı yanında, davanın reddi GEREKTİĞİNİ SAVUNMUŞTUR.

C- Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının dayanışma aidatı ödediğini ve TİS'den yararlanmak istediğini bildirmek ve istediği sonucu açacağı eda davasını sağlaması gerektiği, tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

D- Temyiz:

Davacı vekili, dava dilekçesinde tahsil istemlerinin olduğunu belirterek kararı TEMYİZ ETMİŞTİR.

E- Gerekçe:

01.10.2011 tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda tespit davası olarak bir dava türüne YER VERİLMEMİŞTİR. Ancak bazı durumlarda tespit davasının mümkün olduğu yargı kararlarıyla KABUL EDİLMİŞTİR. Eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı KABUL EDİLMEKTEDİR.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda ise tespit davası yanında (Md. 106), belirsiz alacak ve tespit davası (Md. 107)türüne YER VERİLMİŞTİR.

Keza 6100 sayılı yasanın 114 üncü maddesinde dava şartlarına yer verilirken, hukuki yarar şartının da dava şartı olduğu, 115 inci maddesinde ise ‘‘Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, taraflarca her zaman ileri sürülebileceği, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği’‘ AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR. Kanunun 448 inci maddesinde ‘‘Bu kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı’‘ açıklanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta dava tespit davası türüne yer vermeyen HUMK.'nun yürürlükte olduğu zaman açılmış ve KARAR VERİLMİŞTİR. Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini TALEP ETMİŞTİR.

Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit İSTEMİ BULUNMAMAKTADIR. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar VERİLMESİ HATALIDIR.

Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115 inci maddeleri kapsamında DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan ‘‘hukuki yarar’‘ belirsiz alacak ve tespit davası YÖNÜNDEN GERÇEKLEŞMİŞTİR. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre KARAR VERİLMELİDİR.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerden dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2012 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Kaynak:Corpus
UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.