Mesajı Okuyun
Old 20-01-2014, 20:51   #6
advokat34

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, yukarıda anlattığım olayda şöyle bir gelişme oldu; sözleşme ile miras paylarını sattıkları taşınmazlardan biri de, anneleri adına tapuya kayıtlı çıktı. Kök muris baba sağlığında bu yeri eşi adına satış yoluyla devretmiş, sonra baba ölüyor ve sonrasında yapılan kadastro çalışmalarında da yine anne adına tespit görüyor. Kardeşler arasında yapılan sözleşmede de, "müteveffa babamızdan intikal eden tüm mallar" şeklinde bir ifade kullanılmış, yani anne adı geçmediği gibi taşınmazların ada parsel numaraları da yazılmamış. Üstelik, bu sözleşme yapılırken anneleri sağmış, anne sonradan vefat ediyor. hal böyle olunca, bu durumdaki taşınmazı dava konusu etmek zor görünüyor. Ancak satıcı kardeşler noterde bu sözleşmeyi yaparken bu taşınmazı da satış iradesi ile yaptılar. Ancak sözleşme maktu bir şekilde olunca yani ayrıntılara yer vermediği için satıcı kardeşler bu durumdan yararlanıp devire yanaşmamaktadırlar.
Sizce bu taşınmaz için nasıl bir yol izlenmelidir?
Bir de, tapu iptali ve tescil talebinin kabul görmemesi halinde, satış bedeli olarak verilen miktarı neye göre belirleyeceğiz. Çünkü eski para zamanında ödenen bu paranın şimdiki karşılığı cüzi bir miktar olarak ortaya çıkmaktadır. Müvekkillerinin tapularını alamamaktan dolayı maddi zararlarını talep ederken, satıcı kardeşlerin hisselerinin bugünkü değeri üzerinde mi talep etmek gerekir?
Satış bedelinin sözleşme tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili talep edildiğinde, ayrıca tapularını alamamaktan dolayı maddi zarar olarak hisselerin güncel değerini talep etmekte bir sakınca var mıdır? Görüş bildirecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.