Mesajı Okuyun
Old 20-01-2014, 13:45   #1
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan Kesinleşmeyen Beraat Karari Hükümlünün Açiğa çikma Ve Denetimli Serbestlikten Yararlanmasini önler Mi?

Hükümlü, Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği 1 yıl 8 aylık hapis cezasının infazı için Aralık ayı başında teslim olmuş ve açık ceza infaz kurumuna alınmıştır. 3 hafta sonra Ağır Ceza Mahkemesinin bir dosyasını gerekçe gösterilerek hükümlü açık ceza infaz kurumundan kapalı ceza infaz kurumuna alınır. Ertesi günü İnfaz Hakimliği kapalıya alınma kararını onaylar. Yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesi İnfaz Hakimliğinin onama kararını kaldırır. Çünkü Hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna alınmasına gerekçe olarak gösterilen Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından "BERAAT" etmiştir. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı üzerine İnfaz Hakimliği gereğinin yapılması için Savcılık ve Cezaevi Yönetimine müzekkere yazar.

Ancak Cezaevi Yönetimi ve İnfaz Savcılığı "Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulüne dair kararın yanlış olduğu, hükümlünün açığa çıkma hakkı olmadığı, karara itiraz edileceği" gerekçesiyle hükümlüyü kapalı ceza infaz kurumunda tutmaya devam ederler. İnfaz Savcısıyla yapılan görüşmede Savcı "Yönetmeliğe göre hareket ettiklerini, açığa çıkma ve kapalıya almanın yönetmelikte düzenlendiğini, 5275 sayılı yasanın 105/A maddesinin iptali kararının bu olayda uygulanamayacağını" ileri sürer. 3 gün boyunca karar uygulanmaz ve İnfaz Hakimliğinin "kararı gereğini yapın, itirazınız varsa tedbiren uygulayın" yazısı üzerine akşam vakti hükümlü kapılı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna alınır. Ertesi gün denetimli serbestlik uygulamasına başlanacağına dair müzekkere öğleden önce yazılır, ancak öğleden sonra hükümlünün tekrar kapalı ceza infaz kurumuna alındığını haber alırız. Söylenen Ağır Ceza Mahkemesinin "itirazın kabulune dair karanını kaldırdığı, hükümlünün beraat ettiği dosyadan beraat kararı kesinleşmeden açığa çıkma ve denetimli serbestlik hakkını kazanamayacağıdır.

Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu 5275 sayılı yasanın 105/A-7 (b) ve (c) bentlerinin iptaline dair kararı ve gerekçesini de gözettiğimizde uygulamanın açık bir hak ihlali oluşturduğu fikrindeyim.

Bu konuda görüş, deneyim ve varsa örnek uygulamaların paylaşılmasını rica ediyorum...