Mesajı Okuyun
Old 10-01-2014, 18:20   #11
Av. Ferhat AKKAY

 
Varsayılan Zamanaşımı konusunda banka yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir.

Y. 11. HD. E. 2004/820 K. 2004/9907 T. 18.10.2004
Dava, davalı bankanın Bulancak Şubesi'nde 28.4.1986 tarihinde davacı adına açılan vadeli, dövize çevrilebilir mevduat hesabında bulunan 5.000. DM.nın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili davanın zamanaşımına uğradığını savunduğu gibi, banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacıya ait mevduatın bulunmadığını da savunmuştur.
Bankalar Kanunu'nun 10/3. maddesi uyarınca davacının mevduat hesabındaki parayı talep etme hakkı sınırlandırılamaz. Öte yandan, usulünce düzenlenmiş ve yetkilisinin imzasını taşıyan hesap cüzdanı, müşterinin banka nezdindeki mevduatını kanıtlayıcı bir belgedir.
Banka, hesap cüzdanındaki mevduat miktarınca müşteriye karşı borçlu olup, bunu kanun ve sözleşme hükümlerine göre, geri ödemekle yükümlüdür. Somut olayda banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının mevduatına rastlanılmamış olmasında davacıya atfı kabil bir kusur bulunmamaktadır. Kaldı ki; bankaca davacının mevduatında bu miktar paranın bulunmadığı veya hesap cüzdanının sahteliği ileri sürülmemiştir.
Davacı adına hesabın açıldığı 28.4.1986 tarihinde yürürlükte bulunan 3182 sayılı Bankalar Kanununun 36 ncı maddesinde, her türlü mevduat son talep, işlem veya mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl geçtiği halde, sahipleri tarafından aranmamış olan mevduatları, sahiplerinin mevcut adreslerine bir mektupla bildirildikten sonra, bu sürenin bitimini izleyen takvim yılı başından itibaren 6 ay içerisinde bankalarca sahiplerinin isim, kimlik ve adresleri gösterilmek suretiyle düzenlenecek bir cetvel ile Merkez Bankası'na devredileceği; aynı fıkranın 3 ncü bendinde ise, tutar ve değeri 1.500.000 TL'yi aşanların, Resmi Gazete ile ilan edileceği, bu ilandan itibaren 1 yıl içinde sahip veya mirasçıları tarafından aranmayan mevduat, emanet ve alacaklarının bu sürenin bitiminde Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na gelir kaydedileceği öngörülmüştür. Bu hüküm, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4491 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 maddesiyle değiştirilmiş, adı geçen madde uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 27.06.2001 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulan Bankalar Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin 35 nci maddesinde, hak sahiplerinin uyarılmasının iadeli taahhütlü bir mektupla yapılması hüküm altına alınmış, 1 yıllık süre ise 3 aya indirilmiştir.
Açıklanan yasa hükümleri karşısında bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl sonra zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan tebligatının yapılması koşuluna bağlıdır. Başka bir anlatımla, sahipleri hakkında bu yönde uygulama yapılmadan banka nezdindeki hakları ve alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramaz. Esasen Dairemizin uygulamaları da bu yöndedir. O halde, mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.