Öncelikle, ilginiz için teşekkür ederim.

Müvekkilim, Türk vatandaşı iken evlat edinilmiş.

" Evlat Edinenin Yabancı Uyruklu Olması Hali
Bir Türk vatandaşı çocuk, yabancı uyruklu bir kişi tarafından evlat edinilirse, çocuğun vatandaşlığına etki etmez. Bu nedenden dolayı, evlat edinme kararları çocuğun kaydına işlenir. Çocuk kayıtlı bulunduğu idari birimin sonuna yeni bir hane altında, evlat alanın soyadı ile kayıt edilir. Evlatlık ergin ise, kendi soyadını kullanmak istemişse kendi soyadı ile kayıt edilir. Kayıtlarının düşünceler bölümüne "...mahkemesinin ...karar ... kesinleşme tarihli .../...Esas, .../...Karar sayılı kararı ile ....Uyruklu .... tarafından evlat edinilerek .... gitti/geldi" şeklinde açıklama yapılır." (Nüfus Davaları ve Nüfus İşlemleri, Hasan Özkan, Kifayet (İştip) Ataç, Seçkin Yayınları, 2.Baskı(Ankara 2009) Sayfa:556)

Vekâletnamem gelir gelmez Nüfus Müdürlüğü'ne uğradım. Evlat edinme işleminin nüfusa bildirilmemiş olduğunu öğrendim.
Yarın Noter'den resmi senedin onaylı örneğini alıp, tescil için resmi başvuruyu yapacağım.
Nüfus Müdürü iki konuda tereddütlü görünüyor:
1) Noter'deki düzenleme şeklinde evlat edinme sözleşmesinin evlat edinenler tarafından bizzat imzalanmamış olması. İşlemler o dönemde, özel yetki içeren bir vekaletname ile bir meslektaşımız tarafından yürütülmüş.
Nüfus Müdürü, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğu için tereddütlü. Bense, vekaletnamede özel yetki olması nedeniyle işlemi sakatlayacak, nüfusa tescile engel olacak bir yön bulunmadığını düşünüyorum.
2) Sulh Hukuk Mahkemesi'nin evlat edinmeye izin kararında 'hüküm' kısmında, evlat edinenlerin açık kimliklerinin belirtilmemiş olması.: Kararda, evlatlığın açık kimliği belirtildikten sonra, "...'nın davacılar tarafından evlat edinilmesine izin verilmesine" denilmiş.
Kararın künye kısmında, evlat edinenler ismen davacı olarak anılıyor. Ayrıca, gerekçe kısmında KKTC vatandaşı oldukları da belirtiliyor. Noter senedinde, özel yetki içeren vekaletnameye atıf var. Vekaletname'de evlat edinenler ikamet yerleri ve KKTC kimlik noları ile anılmışlar. Bu duruma göre; noter resmi senedinin dayanak belgeriyle (mahkeme kararı ve vekaletname) bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, nüfusa kayda yetecek derecede evlat edinenlerin kimliğinin tespit edilebildiğini düşünüyorum.

Konuyla ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız?

Görevli mahkeme konusunda ise, Nüfus Hizmetleri Kanunu'ndaki hükmün esas alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, konunun evlat edinmenin hüküm ve sonuçlarıyla ilgili olması nedeniyle Aile Mahkemesi de düşünülebilir mi diye tereddütlüyüm.

İyi çalışmalar.