Mesajı Okuyun
Old 25-12-2013, 09:34   #2
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denizkayilioglu
Hepinize merhabalar!

Sorum şu şekilde;
Boşanma davası sonuçlanmış ve boşanma kararı verilmiştir. Ancak boşanma davası içerisinde davacı tarafın talep etmiş olduğu katkı payı hususu tefrik sonucunda farklı bir esasa kaydedilmiştir. Söz konusu taşınmaz müvekkil kadına ait evdir. Bu ev yeni kanun öncesinde müvekkilin adına kayıtlı olan bir diğer evin satılarak, elde edilen para ile alınan yeni taşınmazdır. Açıklamak gerekir ki her iki tapu da müvekkilin adına kayıtlıdır. Bir diğer yandan 2001 sonrası evlilik birliği içerisinde alınmış ve dava tarihi sonrası satılmış, bir otomobil ve bir dükkan bulunmaktadır. Durum şu; davalı olduğum ve uyuşmazlığa bu aşamada katıldığım için kontrolümde olmayan hususlar mevcut. Yeni esaslı davada da davalı sıfatına sahibiz. Uyuşmazlık konusu davada sadece bahsi geçen ev konusu mu irdelenecektir? Yapacağım savunma kapsamında diğer taşınmazları da uyuşmazlığa dahil edebilir miyim? Yoksa ayrı bir dava mı açmalıyım? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar.

Not: Müvekkil 88 yılında evlenmiş ve 2 adet çocuk yetiştirmiştir. Evlilik birliği süresince de çalışmamıştır.



Sayın Kayılıoğlu,
Boşanma davası sırasında tefrik edilen davanın katkı payı alacağı davası olduğunu belirtmektesiniz. Dolayısıyla davacı taraf, yeni yasanın yürürlüğe girmesinden önce müvekkiliniz adına kayıtlanan taşınmaz üzerindeki katkı payı istemekte şeklinde anlıyorum.
Yine net bilgi vermemiş olmanıza rağmen, anlatımınızdan çıkardığım sonuç, yeni yasa sonrası alınmış ve boşanma davası sırasında satılmış olan dükkan ve otomobil ise davacı taraf adına kayıtlıydı. (??)
Eğer durum böyle ise, davacının sadece bahse konu ev üzerindeki katkı payı alacağını istemesi gayet normaldir.
1- Müvekkiliniz aleyhine açılmış katkı payı alacağı davasında, şu hususlar önemlidir. Müvekkilinizin ev hanımı olduğunu belirtmiş olduğunuzdan, satılarak gelir elde edilen ilk evin ne şekilde edinildiği hususu önem arz etmektedir. Kişisel mal olarak değerlendirilebilir bir mahiyette midir, yoksa davacı eşin gelirleri ile alınıp davalı adına kayıtlanan bir taşınmaz mıdır, buna bakılacaktır.


2- Diğer yandan, davacı tarafın kendi adına kayıtlı bulunan(??) otomobil ve dükkanı, diğer eşin (müvekkilinizin) katılma alacağını azaltmak amacıyla devrettiği iddiasında iseniz, davacının kötü niyet ve kastını ispat etmekle yükümlüsünüz. Bunun için de davacı tarafça açılmış olan katkı payı alacağı davasına karşı dava açmak yahut yeni bir dava açarak birleştirme talebinde bulunmak suretiyle davaların beraber görülmesini sağlamanız en mantıklısı olacaktır. Bu noktada sadece davacının, müvekkilinizin katılma alacağını engelleme kastı ve kötü niyetini kanıtlamanız yeterli olacak, ayrıca işlemin muvazaa nedeni ile geçersizliği tartışılmayacaktır. Yine devralan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasına da bakılmayacaktır. Bu dava ile müvekkilinizin hakkını ispat ederseniz, tasfiye sırasında, devredilen malların devir tarihindeki sürüm değeri esas alınacak ve edinilmiş mallara değer olarak eklenecektir.


Kolay gelsin..