Mesajı Okuyun
Old 29-11-2013, 20:35   #83
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Erdem Akçay
İşçi avukatı işten çıkaran işveren avukat, tüm işleri kendisi mi yapacakmış? Mesela sömürünün bol olduğu icra bürolarında işçi avukatları çıkaran bir avukat, 35000 tane icra takibini nasıl yürütebilir? Ya da aynı gün içerisinde hem Kartal'da, hem Çağlayan'da, hem de Büyük Çekmece'de nasıl olacakmış? Bir gün içerisinde 7 duruşmaya girdikten sonra bir de gidip bürosunda çalışabilecek miymiş? Ya da 4 saat boyunca bir duruşmayı beklerken, işlerini de bekleme salonunda mı yapacakmış?


Çok basit bi mantık yürütüyorum, evet o kadar işi yokmuş.

Mantıktan ziyade olayı bildiğim kabul edilirse olay şöyle gelişmiş: özetliyim; bu üstad bana dedi ki, (2 kişi çalışıyorlar büroda bir de sekreter ve katip var)

"5 senedir aynı av. ile çalışıyorum, ama ben kendi bağkurumu dahi 1500'den gösteriyorum; yönergedeki hükümler çok ağır; o kadar iş yok; kör topal götürüyoruz; ben stopaj vergi prim de boğulmuşum bir de bu yönerge ile ihtilaf halinde kimseye davalık olamam.aç vergi levhanı öyle çalışalım istemiyorsan ben tek devam edeceğim" demiş. o da kabul etmemiş. tazminatlarını ödemiş yollarını ayırmış. katip ve kendisi halledecekmiş.


Ben sonuna kadar destek veriyorum. Benim yanımda çalışan dün dişçiye gitti izin istedi iki saat telefonunu açmadı. Bu akşam 6 da BEhlül kaçar yaptı.

BEn bugün bebeğimi görmeye ultrasona gittim ultrason odasında müvekkil aradı iki saat dert anlattım ona. Bu saat olmuş ben hala pazartesiye dava dilekçesi, ihtarname icra takibi yetiştirmeye çalışıyorum; muhtemelen yarın ve pazar da çalışacağım; hamile halimle daha yemek yiyemedim sonra neymiş %10 verecekmişim. Kİmse kendisini dev aynasında görmesin.

O zaman benim ödediğim kiraya, kira stopajına gelir vergisine, diğer sair vergilere, sekreter maaşına primine, ofis masraflarına (milletin içtiği çay kahve bile bazen ayda 200 lirayı buluyor)aklıma gelmeyen binlerce gidere, müvekkilin kaprisine, anlamsız isteklerine katılsın katlansın madem.

Ben yönerge ile %10 vaadedilen o işçi avukatın takip ettiği davaları almak için 4 dil öğrendim, yurtdışlarına onbinlere lira döktüm eğitimlere gittim. Birsürü avukat bu yönde yatırım yapıyor kimi yüksek lisans yapıyor kimi fiyakalı ofis dekore ediyor, kimi bir alanda uzmanlaşmak için senelerce kafa patlatıyor. Herkesin bir yolu yöntemi var. nitekim bu durumda alınıyor o davalar. Müvekkil portföyü oluşturmak hukuk fakültesini bitirmekten daha zor.

Eee riski ben alacağım cefayı ben çekeceğim %10u arkadaş alacak. Fayda zarar denklemi kurmak risk analizi yapmak lazım.

Ben bazen stresten gecelerc uyuyamıyorum. Buradaki üstadlarım bilirler, eksik olmasınlar sorarım danışırım anlayışla karşılarlar. BEnim işlere nası kafa patlattığımı ya da benim gibi bir sürü meslektaşımın biliyorum ve çalışan, duruşmaya girecek YÜZDE ON.

Ben kimse sömürülsün demiyorum. işi benim gibi benimseyene, kafa patlatana hakkını verene para pul helal olsun. Ben bunu yapacak olana %10 değil %50 teklif ediyorum. Çok da ciddiyim. (İş ciddiye binince tırım tırım. Bunu da gördüm)

Kusura bakmayın ama yanında çalıştığı avukatın aldığı parada gözü olan. "ulan işi biz yaptık parayı o kazandı" diyenleri kötüniyetli ve işgüzar görüyorum. Buyursunlar açsınlar ofis, kazansınlar....

Avukat sömürüsüne hayır ama işveren avukat sömürüsü de bunun değişik versiyonu yani. Sorun böyle çözülmez.