Mesajı Okuyun
Old 12-11-2013, 18:26   #7
Av. Arda Günay

 
Varsayılan

Sayın av.berna,
Öncelikle çok geçmiş olsun, yaşadığınız bu üzücü olaya bir meslektaşınız olarak çok üzüldüğümü bilmenizi isterim.

1- Avukatlık sözleşmesinin yazılı olması bir geçerlilik şartı değildir. Fakat uygulamada, sayın meslektaşlarımın da söylediği gibi, ortada yazılı bir sözleşme yoksa avukatlık asgari ücret tarifesi baz alınmaktadır. Ancak sözlü olarak da akdedilebildiğinden e-posta ve tanık delilleriyle asıl avukatlık ücretinizi talep edebileceğiniz görüşündeyim.
2- Erkek bir müvekkilin erkek kardeşini de kastederek bayan avukatına "ikimiz de evli barklı insalarız" demesi ahlak kurallarına aykırı olduğu tartışmasızdır. Ancak hukuk kurallarına aykırıdır demenin ve hatta suç teşkil ediyor demenin zorlama olduğu kanaatindeyim. Ancak yine de güzel bir dilekçe ile hakaretten bir suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Zira bu durumun size iftira suçu kapsamında geri gelebilmesi de mümkün değildir. Herhangi bir başvuru harcı olmadığından şansınızı deneyebilirsiniz.
3- Sayın Aladağ'ın söylediği gibi müvekkilinizi eylemi eski TCK'de "kendiliğinden hak alma" olarak nitelendirilmekteydi. Yeni kanunda bu suçun yer almaması söz konusu eylemin suç olarak tanımlanmaması anlamına gelmemektedir. Nitekim sizin zilyetliğinizde bir belge, sizin rızanız olmadan ve alan kişinin yararına olarak bulunduğu yerden alınmıştır. Söz konusu eylem ile hırsızlık suçu işlenmiştir. Bununla ilgili lütfen suç duyurusunda bulununuz.

Ayrıca bağrıştığınızı söylediğiniz telefon görüşmesi sırasında hakaret ve tehditleri varsa, onlar için de suç duyurusunda bulunmanızı tavsiye ederim. Zira müvekkilinizin yanındaki sekreteriniz bu konuşmaya şahit, sizin yanınızda bulunan birisi de bu konuşmaya şahit.

İspat hukuku anlamında davalarınızda sıkıntı yaşayacağınızı kabul ediyorum. Fakat bu yüzden asla mesleğiniz için savaşmaktan vazgeçmeyin.